Milli maç ve Delgado
'Bayılıyoruz kendimizi kandırmaya. Futbol fakiri Ermenistan'a karşı futbol değeri taşımayan oyunla kazanınca, 'İyi oynamasak da kazanmayı öğrendik' gibi bir 'değerli özellik' icat ettik!...' Türk spor medyasının duayenlerinden Güven Taner'in Star Gazetesi'ndeki köşe yazısı:
(http://www.kartalhaber.com/thumbnail.php?gd=2&src=resims/haber/genel/13011641_1.jpg&maxw=350) |
Milli maç ve DelgadoBayılıyoruz kendimizi kandırmaya. Futbol fakiri Ermenistan'a karşı futbol değeri taşımayan oyunla kazanınca, 'İyi oynamasak da kazanmayı öğrendik' gibi bir 'değerli özellik' icat ettik! Kazanmayı bildiğimizi dünyaya duyurduğumuz günün ertesinde sahamızda un ufak edeceğimizi sandığımız Belçika'ya karşı beraberliği zor kurtardık. Hani biliyorduk kazanmayı?
Yetersiz oyunların nedenini araştırıp tartışacağımıza, buna boş verip maçı kazanmış olmanın arkasına saklanmaya kalkışmak gördük ki hiçbir şey kazandırmıyor. Hüsranı yaşarken hırçınlaşıp, hedef saptırma arayışına girişiyoruz.
Fatih Terim aslında oyun kalitesi yetersizliğimizin farkında. Ama düzeltemiyor ve de bunu söyleyemiyor. Hele sonuçlar da iyi olunca, koyuver gitsin... Gerginliği biraz da bundan.
Eksikleri gidermenin yolu, onların varlığını kabul etmekten geçer.
Gerçeği görmeyi ve söylemeyi bilmeliyiz.
Milli maç öncesinde Beşiktaşlı Delgado ile birlikte idim.
Kaptanlığını sordum, hiç şişinmedi. 'Önemli bir şey değil, beni değiştirmez' dedi.
'Arjantin milli takımında mı Türkiye milli takımında mı oynamak istersin', dedim. 'Arjantin' diye yapıştırdı. 'Sizin milli takımda oynamak şereftir' gibi yapay okşamalara girmedi!
'Beşiktaş şampiyon olur mu', dedim, 'evet' diye gazı vermedi, 'bugünden söylenemez' dedi.
'Trabzon maçını alır mısınız', dedim, 'çok zor maç' dedi! Hatta onun arkasından gelen maçların zorluğunu da işaretledi.
'Çok pas hatası yapıyorsun, bu senden mi, yoksa arkadaşlarının senin kadar hızlı düşünmeyişinden mi kaynaklanıyor', dedim, 'Ne yazık ki benden' dedi, hatayı kendinde gösterdi, kimseye fatura göndermedi.
Beşiktaş'ın futboluna yüz üzerinden not vermesini istedim, gerçekten sapmadı '60-70' dedi.
Hiçbir yanıtta uçmadı, hiçbir yanıtta birilerine hoş görünme amacı gütmedi. Düşündüğünü söyledi...
Ona çok teşekkür ettim. Düşündüğü gibi konuştuğu için. Bu teşekkür gerekçemi de yadırgadı, 'neden düşündüğüm gibi konuşmayayım ki...' dedi.
Delgado söyleşimin ayrıntılarını Beşiktaş dergisinin Ekim sayısında bulacaksınız.
Bir zamanlar, 'bırak seni başkaları alkışlasın, övsün' derdik. Şimdilerde bu tam tersine döndü. Kimse kimseyi alkışlamıyor, herkes hak etmemiş olsa da kendi kendini alkışlıyor.
Bizim gibisi yok.
abi türk insanı derken genelleme olmuş bence simdiki milli takımın başındakiler 'haydi kocum,yaparsın aslanım'la bi yere gidilmeyecegini ögrenmeli..