Ana Menü

Önder Özen'den açıklamalar

Başlatan eebjk, Kasım 27, 2013, 12:21:47

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

eebjk

Lig Radyo'da Beşiktaş Saati programına bağlanan Beşiktaş Futbol Genel Direktörü Önder Özen, çok önemli açıklamalarda bulundu.

İşte o açıklamalar...
Beşiktaş bu hafta iyi bir galibiyet aldı Fenerbahçe maçı öncesi. Moralleri üst seviyeye çekti.
Bu karşılaşmayla görüşlerinizi alalım?

Teknik bir değerlendirme yapacak olursak, ilk devre için iyi futbol oynandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Buna Konyaspor’un da ciddi bir takviye yaptığınısöylemek zorundayız. Çünkü sahamıza gelen takımlar, sahamız olmadığı için de zorlanıyorum sahamıza gelen demeye ama, fikstürde deplasmana gelen takımlar genellikle 1 puan için oynadılar. Saygı duyuyorum, neticede teknik adam tercihidir. Yarın roller değişir, ben giderim 3. Ligde bir takımda görev yaparım, yukarıda oynayan bir takıma karşı oynarım. Ben de saygı beklerim, bu son derece doğal. Eleştirmek için de söylemedim ama genellikle kapalı savunmaları açmaya çalışarak geçti ilk haftadan itibaren iç saha maçlarımız. O yüzden ben Sayın Uğur Tütünekler’i tebrik etmek istedim. Futbol oynamaya yönelik, pas yapmaya yönelik, ayağa çıkmaya yönelik, futbol oynamaya çalışarak, seyir zevki vermeye çalışan bir oyun anlayışı benimsedi. O yüzden ilk devre yüksek tempo çıktı. Yaratıcı oyuncularımızın, o günkü kalitesini ortaya koyarak maçı ilk devrede bitirdiğini söyleyebiliriz. İkinci devre bizim adımıza biraz daha düşük tempoda bir maç oldu.

Takım Fenerbahçe maçını mı düşünmeye başladı? Oyundaki düşüklüğün sebebini buna mı bağlayabiliriz?

Ben bağlamamam gerektiğine inanırım, çünkü profesyonel bir futbolcunun bitmemiş bir maçı bitti kabul edip, başlamamış bir maça odaklanmasını doğru bulmam. Beşiktaş seviyesindeki profesyoneller de böyle düşünür, düşünmelidir.İkinci devrede de altı çizilmesi gereken performanlar var. İlk devre ve maçın genelinde Gökhan Töre’nin, Olcan Şahan’ın, Manuel Fernandes’in performanslarının altını çizdiğimiz gibi, ikinci devre kaleci Tolga’nın performansının altını çizmek lazım. Birçok maçta bunu yaparak, Beşiktaş’ı ayakta tutan isimlerden biri oldu.

Fenerbahçe maçı var, Beşiktaş nasıl bakıyor, kırılma haftası gibi bakıyor mu? Nasıl bir maç bekliyorsunuz? Fenerbahçe malum formda... Geçtiğimiz yıllarda Kadıköy’deki Beşiktaş maçlarını değerlendirdiğinizde?

Kırılma haftası bence olmaz. Kırılma haftası olması için, kırılmaya hazır bir ekip olması gerekir. Yenilebilir, ama Beşiktaş kendi kırılgan yapısından kurtulmak zorunda olduğunun farkında olan bir ekip. Onu da ortadan kaldırmaya çalışan bir antrenör ekibi ve futbolcu kadrosu var. Kırılgan olmamak, büyük olmanın ön koşulu. Böyle olduğumuzu var sayarız, o sebeple buna kırılma haftası olarak bakmayız. Ama derbi haftasıdır. Derbiler şölendir, futbolun bayramdır. Ona göre futbolcular hazırlık yapıyorlar. Teknik direktörümüz İngiltere’de çok önemli derbiler oynamış, eski Yugoslavya’da da derbiler oynamış bir futbolcu. Ligin iyi futbol oynayan, çok formada, çok kaliteli ayaklarına sahip saygıdeğer ekibine karşı oynuyoruz. İyi bir futbol ortaya çıkar. Kadıköy’e giden ekipler de genelde beraberlik, 1 puan için gitti. Beşiktaş kendi geleneklerini yansıtacak şekilde oynar. Yurtiçinde bütün maçları kazanmak için oynar. Bunu dener, buna teşebbüs eder, sonuç ne olur bilemeyiz.

Manul Fernandes ve Hugo Almeida’nın geleceği sürekli tartışılıyor. Bu konu hakkındaki bakış açınız nasıl?

Herhangi bir Beşiktaş profesyoneli olan futbolcunun bu zamana kadarki performanslarını değerlendirebilirim, bundan sonraki performans beklentilerimi değerlendirebilirim, ama oyuncuların gelecekleriyle ilgili konuşmayı açık alanda doğru bulmam. Her iki oyuncunun da son maçta performansları son derece olumlu. Almeida’nın kıpır kıpır bir oyun anlayışına sahip olduğunu gördük. Werder Bremen’den, Portekiz Milli Takımı’ndan tanıdığım Hugo Almeida’nın üzerinde bir kıpırtıya sahipti, bu sevindirici. Fizik olarak fit olması önemli. Fernandes’in profesyonel iş ahlakını ortaya koyarak, özellikle son 7-8 günde çok ciddi bir mesai harcayarak hazırlanması üzerinde en fazla durulması gereken konu. Beşiktaş taraftarları da, futbol kamuoyu da bence bunun üzerinde durmalı. Fernandes, son dönemdeki çabasıyla saygıyı hak etmiştir. Ben bu yönden bakarım.

Siz çok zor bir göreve geldiniz. Türkiye’nin çok alışkın olmadığı bir sistem, görev... Genelde seçilmişler, yöneticiler bu görevde olmayı severler ama siz çok zor bir döreve geldiniz. Beşiktaş taraftarı çok seviyor sizi, size çok güveniyor. Kafanızda hayal ettiğiniz yerin 3 yıllık periyot biçtiniz, 8+8+8, gelecek vaat eden oyunculardan bahsettiniz. Bu süreç nasıl işliyor? Scout sisteminden, atletik performans departmanını hayata geçirmekten bahsettiniz. Bu konularda işleyiş nasıl gidiyor?

Beşiktaş taraftarlarına, camiasına teşekkür ederim. Taraftarların güven duygusunu yakından hissediyorum, o yüzden hakları ödenmez, tekrar teşekkür ederim. Şahsım adına bunu söylüyorum. Kendi camialarından olmayan bir profesyoneli kabul etmiş olmaları, güven duyuyor olmaları son derece önemli, pek de alışık olduğumuz durum değildir.

Bir rutin işleyişimiz var, o çalışmaları yapıyoruz. 8+8+8'i Bugün teknik direktörüm Sayın Slaven Bilic, yardımcıları Nikola Jurcevic ve Edin Terzic'le beraber, Türk yardımcısı Eren Şafak Hoca'ya 31 oyuncumuzun, dışarıda kiralık olarak futbol hayatına çeşitli kulüplerde devam eden  diğer oyuncularımızın ve alt yapıdan A takıma çıkması beklenen oyuncularımızın, profesyonel kontratı olanlar içerisinde kontrat bitim tarihlerini de göz önünde bulundurarak bir liste verdim. Kontratı bitecek oyuncularla, örneğin bu sezon kontratı bitecek olanlar var, sonraki sezon var, hatta kontratı 5 sene devam eden oyuncu var. O oyuncuların her biriyle kontratlarının bitiminde devam edip etmeme konusundaki bugünki projeksiyonlarını soran bir form verdim, hoca bana formu teslim etti, diğer hocalar da üzerinde çalışıyorlar. O tespitler yapıldıktan sonra, ki bu konuda Koray Hoca'ya da teşekkür etmek isterim. Beşiktaş'ın bana görev teklifi verilmeden yaptığı bir çalışma var, o çalışmayı yapan eski yönetimden değerli yönetici arkadaşlarımız da var. Onları da anmak isterim, onların yaptığı bir çalışmadır neticede. 3-4 yıllık bir projeksiyonu içeren bir çalışmadır. Beşiktaş bugün 3 yıl sonra neye ihtiyacı olduğunu, örneğin bir sağ bek pozisyonundan bahsedelim, nasıl bir sağ beke ihtiyacı olduğunu, alması gereken sağ bekin birinci mi yoksa ikinci sağ bek mi olması gerektiğini bugünlerde karar veriyor. Antrenör ekibiyle birlikte, benim de içine dahil olduğum çalışmayla buna karar veriliyor. 1-2 gün içinde bu çalışma bitecek ve bu devre arasında oluşacak bütün transfer dönemlerinde neye ihtiyacımız var, ne zaman hangi oyuncuya ihtiyacımız var, hangi yıl, hangi sezon, hangi pozisyona oyuncu transfer edilmesi gerekiyor bununla ilgili çalışmayı bu 1-2 gün içerisinde bitirmiş oluyoruz. Ondan sonra start veriliyor. Ne için? 8+8+8 için... Kısa dönemde çözüm üretecek bazı oyuncular alabileceğimizi söylemiştim, geçici çözüm üretmemizi sağlayan oyuncuların bir kısmını aldık. Ama 8+8+8 için de bu mesainin yapılması gerekiyor, yapıyoruz.
Diğer tarafta scout ekibi konusunda kusursuz gittiğimizi söyleyemeyiz. Ama Avrupada, özellikle gurbetçi oyuncuların takibi konusunda bana göre çok iyi gidiyoruz. Almanya'da, özellikle Hollanda'da son derece iyi gittiğimizi söyleyebilirim. Raporlar geliyor, profesyoneller değerlendiriyor, zaman zaman ben de gidiyorum. Almanya'da, Hollanda'da hem yaş grubu takımlarından, hem süper lig seviyesindeki ekiplerden birkaç maç ve üzerinde durduğumuz oyunculardan bir kısmını izledim. Son raporlarımızı, son haline getirdik, o çalışmalar devam ediyor. Diğer departmanlarla ilgili, geçtiğimiz hafta Düsseldorf'ta bir fuar vardı. Atletik performans departmanımızın yakında hayata geçecek laboratuvarı için de, sporcu kliniği için de görüşmeleri yaptılar. Şu anda arkadaşlarımız bir sponsor arayışını takip ediyor. Eğer sponsor konusunda bir gelişme olursa, sezon sonunda bir atletik performans laboratuvarımız, bir de kliniğimiz olacak. Her ikisinin de performansa direkt %10 gibi bir katkı yapabileceğini düşünüyorum. Zaman zaman şikayet ediyoruz, dinamik, biyonik adamlardan kurulu kadromuz olmadığını söylüyoruz. Onun yollarından bir tanesi biyonik adamları kadroya katmaksa, diğeri o biyonik adamların biyonik özelliklerini koruyabilmektir. Bunun yolu performans testlerinden geçer. Performansın devamı için, doğru reçetelerle antrenman planlaması uygulamaktan geçer, bu konuda çalışmalarımızı yapıyoruz. Kamuoyunun ilgisini çekmez, kimileri için zaman kaybı olarak görülebilir. Ben de Beşiktaş'ta görev sürem dolduğunda isterim kupalar kaldırmış, başarılar yaşamış biri olmayı, ama ondan çok daha fazla performans laboratuvarı ve kliniği hayata geçirmiş biri olarak veda etmeyi tercih ederim.

Kupa birkaç gün bizi mutlu eder, şampanyalar patlar, ama geleceği yapılandırmak için o laboratuvara çok ihtiyacımız var. Biz o laboratuvarı sadece A takım için değil, gelecek şeçimde Beşiktaş normlarını geliştirmek için de istiyoruz. Bunu kamuoyu önemsemeyecektir, bana insanlar oradan puan vermeyecektir, ama ben şahsen kendi performansımı oradan değerlendireceğim, o yüzden de çok istiyorum, arzu ediyorum.

6 yabancı sınırı var, önümüzdeki sezon 5 olacağı söylendi. Beşiktaş bütün planlarını buna göre yapıyor. Beşiktaş yerli oyuncunun öneminin artmasıyla gurbetçi oyunculara yöneliyor, 5 yabancı uygulamasından vazgeçilirse Beşiktaş'ın bunun için B planı var mı?
B planı yapmaya çalışıyoruz, ama öncelikle sağlıklı bir A planı yapabilmemiz gerekiyor. A planını bitirmeden B planına geçme şansımız yok. A planı üzerinde düşünelim. Geçtiğimiz sezon, 2013-14 sezonu için 10 yabancıyla kontrata müsade eden, 6 yabancıyı da 18 kişilik maç kadrosuna yazabilen bir formatta yabancı statüsünü açıklamış oldu Futbol Federasyonu...
2014-15 sezonu için de yine aynı tarihte 8 yabancı oyuncuyla kontrat yapabilme, bunların da 5'ini 18 kişilik maç kadrosunda kullanabilme statüsü belirlemesi yaptı, biz o kitaba göre hareket ediyoruz. O bizim A planımız... Sayın Bakan geçen günlerde "Bu sezon bir şey beklemeyin, gelecek sezonu bekleyin" dedi, ama biz o olacak şeyi bugün bilmek isteriz, çünkü o olacak şeyin çalışmasını biz bugün yapıyoruz. Karar belli olduğu gün çalışmaya başlamak ne kadar verimli olacak. Diyelim ben yavaş çalışan biriyim, bugün bilmek istiyorum. Tekrar tekrar görmek istiyoruz. Çok iyi oyuncular var kariyerinin tamamı gözünüzün önünde geçmiş oyuncular var, ama bir kez daha görmek istiyoruz. Bunun sebebi çok hızlı karar verememek olabilir, yeteri kadar yetenekli olmamak olabilir, oyuncu gözü çok iyi olmamak olabilir, az bilmek olabilir. Her ne sebeple olursa olsun Süper Lig'de çalışan bütün teknik adamların, bütün futbol genel direktörlerinin veya idari menajerlerin kusursuz olmadığını düşünürsek, mutlaka kusursuz olanlar vardır ama biz onlardan değiliz, o yüzden zamana ihtiyacımız var. Kusursuz olan kulüpler, kararın açıklandığı gün pat pat transferlerini yapabilirler, ama biz kusursuz olmadığımız için biraz daha erken bilmek istiyoruz.
Transfer konusu çok konuşuluyor. Ronaldinho ismi sürekli gündeme getiriliyor. Yönetimden bir yalanlama gelmiyor. Ara transfer döneminde Beşiktaş'ın böyle bir transferi olacak mı?

Belki pozisyon söyledim ama ben hiçbir zaman isim söylemedim. Bazen tarif yaptım ama isim söylemedim. Ligin 12. haftasını oynadık, bu dönemde transfer konuşulmasını doğru bulmam. Transfer çalışmasını doğru bulurum, ama bunu sadece kendi aramızda konuşuruz, isimler üzerinden konuşmayı doğru bulmuyoruz. Devre arasında transfer olacaktır. 29 Aralık'tan sonra isim de konuşabiliriz, pozisyon da... Ama 17. hafta maçımızı oynayana kadar, ki arada 2 tane de Türkiye Kupası maçımız var, o maçlar bitene kadar biz bu konuda konuşmama, çalışma taraftarıyız.

Son olarak Beşiktaş taraftarına bir mesaj vermek istiyorum. Ligin son saniyesine kadar, kupada durum belli olana kadar takımdan umudunu kesmemelerinde fayda vardır, çünkü takım içerisindeki her bir profesyonel gidişat konusunda emin, ne yaptığını biliyor.
Doğru ve yeterli bir şekilde çalışmasını yapıyor. Formasının, aldığı paranın hakkını vermeye gayret ediyor.En kısa zamanda da bütün profesyoneller seyircisiyle buluşmak istiyor. Özellikle antrenör ekibimize ve futbolcularımıza taraftarlarımızın her zaman verdiği desteğin artarak sürmesini diliyorum.

(Meltem Özbey / Lig Radyo)
sadece BEŞİKTAŞ

keskinli

konusmalari ümit veriyor
insaallah sabirli oluruz bu konuda
Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin

Delirdik

Önder Özen mevkisi gereği pek bir yüzeysel konuşuyor. Hepte aynı sorular geliyor adama e o da aynı şeyleri söyleyip duruyor :P


Beşiktaş taraftarlarına, camiasına teşekkür ederim. Taraftarların güven duygusunu yakından hissediyorum, o yüzden hakları ödenmez, tekrar teşekkür ederim. Şahsım adına bunu söylüyorum. Kendi camialarından olmayan bir profesyoneli kabul etmiş olmaları, güven duyuyor olmaları son derece önemli, pek de alışık olduğumuz durum değildir.



Bu durum bizim için avantaj oldu aslında, taraftarın gerçektende güvendiğinin en güzel kanıtı bu işte.


Başkanın döneminde devam edeceği çok belli ama umarız yeni dönemlerde kurulan bu yapı bozulmaz.
| җ  ģǿĸнªп  җ | Beşiktaş'ım oLey


* Şampiyon BEŞİKTAŞ.!