Ana Menü

SİKE KARARLARİ ACİKLANDİ..

Başlatan NoPasaran, Mayıs 07, 2012, 08:31:49

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

NoPasaran

Aziz yildirim aciklama yapti..

Kararlari kabul etmedigini acikladi..

Hukuk cinayetidir bu aciklama dedi..

Kulupler sucsuz, yoneticiler suclu olamaz diyor..

Bu adami destekliyorum.. İlk gunden beri.ayni.seyi konusuyor..

Ayrica hukuk cinayeti kelimesi bile az kalir.. Amaclanan ne amaclanmanmayan ne hic bisey analamdim..

Fenerbahce dahil herkes karara itiraz ediyor..
Aşk bu Aşk !

volkanca.net

keskinli

demirören cözdü iste volkan cabucak
illa cezami vermek gerekiyordu?
gerekmiyormus demekki  :)
Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin

NoPasaran

Boyle cozum olmaz abi..

Sike yaptilar dersen kulup ceza almali..

Ha yapmadi dersin buna kimse bisey diyemez. Desede konusur durur..
Aşk bu Aşk !

volkanca.net

CR7

Uğur Meleke kaldığı otelden neden "attırılmak" istenildi?

.. Bak arkadaşım ben dokuz aydır bu ülkede yaşıyorum. A'sından B'sine ve hatta Z'sine kadar bir şekilde spor medyasının içerisinde olan herkese dokunabilme şansı yakaladım. Eskiden mail aracılığı ile muhabbete girip güzel bulduğum pek çok insanı "maalasef" yakından yanıma fırsatını da elde ettim.En tepesinden tutun en "yanımda" sandığım arkadaşım dahi üç kuruşluk zekasıyla arkadan iş çevirmeye çabaladı. Buradaki ortamın içerisinde bulunanların yüzde sekseni piyasadaki durumuna göre kendisine rol biçti. Yüzde on beşi özünde kifayetsiz ve sadece yüzde beşi "Adam" çıktı.

Kime ve neye göre?

Beş yıla yakın bir zaman dilimi boyunca neredeyse iki güne bir size bu satırları yazan bana göre. Kriterlerim, hayata bakış açım ve toplamda samimiyetimi iyi ya da kötü buradaki insanlar bilir. İnanın bana hele ki buradan birisine "iyi" demeye korkuyorum zira maşallahım var, iyi dediğimin ömrü üç günü geçmiyor. Avrupa Şampiyonası sonrası bu yaşanılanları eylemleri ve isimleriyle de yazacağım ki belki ben yanılıyorumdur, kim bilir?

Lakin yanılmadığım ve yanılma payımın neredeyse olmadığı tüm bunların dışına bir noktada duran bir isim var. Tanıştıklarımın en tepesine tartışmasız bir şekilde oturtacağım isim Uğur Meleke. Ben samimiyetle dile getiriyorum ki onun kadar "doğru" ve "dürüst" kalamam bu piyasada. isterim çok ama yapamayabilirim. Çok sevdiğim takımın oyuncusu telefon açar, krizde olurum birisi iş teklifi yapar, kuralına göre oyunu oynamaya çalışırım belki. Yaşamadan bilemem ama o "dürüstlüğünü" korumuş ve korumaya da devam ediyor. Ben de onu örnek alarak daha da sağlam durmaya çaba göstereceğim.

Buraya kadar olan kısım öznel görüşlerim. Katılan olur, olmaz önemli değil. Dışarıdan baktığınızda algıladığınız kimlik neyse bire bir temas ettiğinizde de karşınıza çıkacak olan odur, bunu bilin yeter. Yalnız tüm bunların dışında geçenlerde anlattığı "sıradan" hikaye karşısında ben şok oldum, dilim tutuldu. Oha diyorum, inanılmaz bu nasıl olur diyorum ama benim dışımda şaşıran insanın olmamasına daha da şaşırıyorum.

Nedir bu hikaye?

Uğur Meleke, geçen sene oynanılan Sivasspor-Fenerbahçe müsabakasını yorumlaması  için çalıştığı televizyon kanalı tarafından görevlendiriliyor. TRT ona oteli ayarlıyor. Bu otel Fenerbahçeli futbolcular ve yönetiminin kaldığı otel çıkıyor, Meleke'nin böyle bir isteği yok ama kendisi için tutulan otelde kalmak da en doğal hakkı sanırım. Sivas'ta kalabileceğiniz çok fazla otel seçeneği de yok. Yemek için restoranta indiğinde ise güzel bir sürprizle karşılaşıyor. Otel müdürü üç-dört gün öncesinden rezerve edilmiş olmasına rağmen bu otelde kalamayacağını söylüyor. Nedeni de Fenerbahçe yönetimi basından herhangi bir insanı otelde istemeyişi. Kim ne demiş, ne yapmış gibi magazinel konularla yıllardır ilgilenmediği ortada olan Uğur Meleke zorluyor, kim istemiyor diye. Otel müdürü o anda yemek salonunda bulunan Fenerbahçeli yöneticilerin bunu istemediğini söylüyor. Meleke, çıkışıyor, üç-dört gün öncesinden bu otelin rezervasyonu yapıldı ve kim istemiyorsa gelsin bana söylesin diyor yan tarafta Aziz Yıldırım hariç hemen hemen bütün Fenerbahçeli yöneticilerin olduğu bir ortamda.. Kimse çıtını çıkarmıyor. Uğur Meleke ısrarını sürdürünce Otel Yönetimi de inat ediyor. 3-4 defa farklı farklı insanları gönderip oteli terk etmesi isteniyor. Güvenlik görevlileri, güvenlik müdürü ve otel müdürü sırasıyla ziyaret ediyor.Peki en son kim geliyor? Sivasspor başkanı Mecnun Odyakmaz.. Ki ne işi var bu adamın burada? Bir gazetecinin otelden Fenerbahçeli yönetiminin isteği nedeniyle "attırılması" eyleminde Sivasspor başkanı neden müdahil olur ki?

Kusura bakmayın filan diyerek sonunda bir ara yol bulundu, nedir bu? Uğur Meleke TRT'nin rezervasyonunu yapıp parasını ödediği otele arka kapıdan girip çıkarak kimseye gözükmeden ancak orada kalmayı başardı. Müsabakayı yorumlamak için izleyip gidecek olan bir gazeteciden neden bu kadar ısrarlı bir şekilde korkulur, ben anlamış değilim. Sivasspor başkanı Mecnun Odyakmaz'ın bu "gazeteci attırılma" işine neden ve nasıl dahil ettirilir, bunu da anlamış değilim. Bir değil iki değil üç değil dört kez kapısının farklı farklı insanlar gönderilerek ısrarlı bir şekilde çalınıp parasını ödediği,3-4 gün öncesinden TRT tarafından  rezerve ettirimiş bir otelden neden çıkartılır ve hangi yasal hakla bunu da anlamış değilim. Akşamında ise misafir olarak gelen isim Abdullah Kığılı. Meleke, beyefendi kişiliğini öne çıkardığı bu düzgün adam tüm bu saçmalıklar nedeniyle özür diliyor. Uğur Meleke de olayı kendi içerisinde kapatıyor.

Lakin mesele bununla bitmiyor.




Uğur Meleke sezon başında CNN TURK'de çift kale programına konuk olarak giriyor, sözleşme karşılığı anlaşma yapılıyor. Cem Yılmaz'ın sunduğu programda dört konuk vardı. Bir tarafta Uğur Meleke, Bilgin Gökberk durur iken diğer tarafta da Ertem Şener ve Emre Tilev. Dikkat ederseniz şubat ayının başında birden Uğur Meleke programdan çıkartılıyor, sizce neden ?


24 Ocak 2012'de  bu açıklamayı yaptıktan sonra bir daha programa çıkarılmıyor!

Bu çok tartışılan Sivasspor-Fenerbahçe maçında bizzat Uğur Meleke'nin yaşadıkları içerisinde aslında çok önemli ayrıntılar olmasına rağmen bunu dile getirmiyor Uğur Meleke. Bugüne kadar onun yazılarının içeriği nedir, biliyorsunuz. Her şey Kanal D'de yayımlanılan Çift Kale programında yorumcu olarak bulunan Uğur Meleke'nin Fenerbahçe yöneticisi Nihat Özdemir'in 58.madde konusunda bizzat yöneticinin beyanatlarına dayandırılarak çelişik tutumunu dile getirince başlıyor ve Nihat Özdemir'den "yorumcu bizi anlayamamış" gibi ufak çaplı bir geri dönüş alıyor. O programdan bir gün sonra ise 24 Ocak'ta "Spor Masası" programında Ertem Şener'e hem Nihat Özdemir'in ayar vermeye kalkıştığı o çelişik tutumu ayrıntılarıyla anlatıyor hem de bu yukarıda bahsettiğim olayı sekiz ay sonra ilk defa anlatıyor. Peki sonra ne oluyor? Uğur Meleke, sözleşmesi olmasına rağmen Çift Kale programından çıkarılıyor. Parasını almaya devam etse de bu olayı anlattığı günden sonra programa bir daha çıkarılamıyor. Nedeni ortada. İşte bu saçma salak Sivasspor otel olayını ayrıntılı bir şekilde anlatıp öncesinde de çelişkili beyanat veren Fenerbahçeli yöneticiye ayarı verdiği için.


Geçenlerde büyük bir gazetenin spor muhabiri ile muhabbet ettim. İtirazı olsa da bir teknik direktör ile takışma şansının olmadığından bahsediyordu zira ekmek bulamayız, kulübün içerisine bir daha giremeyiz, patronumuzdan azar işitip işimizden oluruz diyordu. "Ben köşe yazarı değilim, o kadar özgür değilim" diye de haklı olarak sonlandırıyordu konuşmasını. Peki köşe yazarı olan insan sanılanın aksine o kadar özgür mü? Ancak Uğur Meleke gibi bir karakteriniz varsa bu mümkün. Ancak bu bedeli ödemeyi göze alırsanız bu mümkün. 


CNN TURK'teki çıkarıldığı "son" programında bu olayı analttıktan sonra söylediklerine kulak verin. ister kendisinden dinleyin ( http://tvarsivi.com/player.php?y=4&z=2012-01-24%2016:23:00 )isterseniz de buradan okuyun:

"....Ben sekiz aydır böyle bir şey söylemedim. Sivasspor-Fenerbahçe maçında beni kaldığım otelden.. kalma dediler bana yani.. Ben hayatımda böyle bir şey yaşamadım. Çok da üzgünüm, kırgınım bu konuda. Böyle kırgınken hala söylediklerimizi anlamak istemeyen spor yorumcuları var filan denmesi çok mantıklı gelmiyor çünkü söylenilen şeyleri biz konuşuyoruz, yapabileceğimiz başka bir şey yok, başka bir veri yok elimizde.Bize özel belgeler gelmiyor, Taraf gazetesine filan geliyor bunlar.. ne bileyim bazen Sabah gazetesine geliyor. Biz o "tür" bir gazeteci değiliz, o tür bağlantılarımız yok. Televizyonda izlediklerimiz, onların söylediği, gazetelerde okuduklarımızı yorumlamaya çalışıyoruz. Anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Onun haricinde başka bir misyonumuz yok. Burdan Nihat Bey'e söyleyeceğim şudur: Nihat Bey'le bizim arkadaşlığımız yok, hukukumuz yok. Belki karşılaşmısızdır en fazla Merhaba demişizdir. Onunla ilgili ne olumlu ne olumsuz hiçbir görüşümüz yok. Aynı şekilde Ali Koç'la da ilgili.. Ben Galatasaray ya da Beşiktaş, Fenerbahçe yöneticileri ile samimi değilim ve samimi olmamak için de çaba gösteririm. Özellikle mesafe koyarım çünkü işimizi düzgün yapmak için.. Ben futbolculara bile mesafeli davranmaya çalışıyorum çünkü onunla ilgili bir şey yazdığımda kişişel ilişkilerim, arkadaşlığımızdan dolayı zor durumda kalmayayım diye. Futbolcular, teknik direktörler, yöneticiler sağolsunlar çok fazla ararlar beni"


"Ertem Şener araya giriyor, bizzat onun üzerinden Uğur Meleke'ye ulaşmak istediği ayrıntısını ekliyor, doğruluyor Uğur Meleke'yi.. "Numaranı isteyen oluyor ben senin kişiliğini bildiğim için vermiyorum diyor" "


"..Burada yaptığımız şey de bu. Sadece işimizi düzgün yapmaya çalışıyoruz ve art niyetimiz yok ki nasıl olsun..Ben çok sıradan bir adamım.. Benim babam bakkal, annem ev hanımı..Ben bir noktaya gelmişsem eğer bu çok tırmalayarak oldu. Milliyet gazetesinde stajer olarak girdim, editörlük yaptım ve şimdi de gördüğümü yazıyorum o yüzden burdan da ricam bizi bu şekilde anlamaları, anlamaya çalışmalarıdır..."

borges..

http://devrimderki.blogspot.com/2012/05/ugur-meleke-kaldg-otelden-neden.html
artık iddaa tahminleri de var
"Tanrı her şeyi görür. Kimse hakkında kötü düşünmeyin" LeBron James
(Cavs'in 55 sayı fark yediği LaL-Cavs maçı sonrası)

NoPasaran

Onemli bilgiler bunlar iste..

Somut ornek..
Aşk bu Aşk !

volkanca.net

KeePSaKe

Almanya ile Yunanistan'a ne oluyor ki Türk futbolunun men edilmesi ne demek sanki bu olay tek Türkiye'de mi oldu ?


Saçmalık.
Since 1903

CR7

PFDK'nın Şike Kararı ile İlgili İlk Görüşler

Türkiye Futbol Federasyonu, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun şike ve teşvik primi dosyası ile ilgili kararını gece yarısı açıkladı.

PFDK, hiçbir kulübe ceza vermedi. Birkaç yönetici ve futbolcu ceza aldı.

Kararlar kamuoyunda büyük tepki gördü. Hukukçular, spor adamları ve siyasiler kararlar hakkında yorumlarını paylaşacaklar.

Kararlar birçok açıdan değerlendirebilir. Bu yazıda, PFDK'nın kararındaki "suç unsurunun oluşmadığına" dair tespitlerin doğru olduğunu kabul ederek görüşlerimi açıklayacağım.

Bu yazıda sadece kararlardaki çelişkileri aktaracağım.


MAÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Kararda bazı maçlarda şike veya teşvik primi ile ilgili tespitler yapılmış. Bu maçları ayrı ayrı inceleyelim.

1) 07.03.2011 günü oynanan Gençlerbirliği-Fenerbahçe müsabakası

Fenerbahçe yöneticisi İlhan Yüksel Ekşioğlu, eski Ankaraspor menajeri Mehmet Şen, Gençlerbirliği kalecisi Serdar Kulbilge ve Gençlerbirliği yardımcı antrenörü Cengiz Demirel müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüs etmişler.

Hatırlanacağı üzere, bu maç Fenerbahçe Spor Kulübü'nün 4-2 üstünlüğü ile sonuçladı. Diğer bir deyişle, şike anlaşması ile amaçlanan sonuç gerçekleşti.

PFDK, amaçlanan sonucun elde edildiği bir maçta şikeyi nasıl teşebbüs aşamasında kabul etti? Şike suçunun tamamlanması için daha ne olması lazım? İlgililer suçu ikrar mı etmeli? Makbuz mu göstermeli?

Bu maçta şike gerçekleşmiştir. Teşebbüste kalmamıştır. Yukarıda belirtilen dört isim teşebbüsten değil, tamamlanmış şuçtan ötürü ceza almalıdır. Fenerbahçe Spor Kulübü de yöneticisinin sorumlu olduğu şikeden sorumludur. Küme düşme cezasının verilmesi gerekir.

Belirtmek gerekir ki PFDK, Fenerbahçe Spor Kulübü hakkında 07.03.2011 günü oynanan Gençlerbirliği-Fenerbahçe müsabakası ile ilgili olarak müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına oyçokluğu ile karar vermiştir. PFDK üyelerinden bazıları yöneticileri teşebbüsten ötürü ceza alan Fenerbahçe'nin de sorumlu olması gerektiğini kabul etmişlerdir. Karşıoy sahiplerinin ilgili maçta sadece teşebbüsün varlığını kabul ettiklerini de hatırlatalım. Bu sebeple, onların Fenerbahçe'ye 12 puan indirme cezası verilmesini iddia ettiklerini düşünebiliriz.

2) 22.04.2011 günü oynanan Eskişehirspor-Trabzonspor müsabakası

Karara göre, bu maçta Fenerbahçe yöneticileri Mehmet Şekip Mosturoğlu ve İlhan Yüksel Ekşioğlu ile Eskişehirspor futbolcusu Ümit Karan müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüs etmişler.

Aslında burada "teşvik primi" söz konusudur.

Ne yazık ki kararda Fenerbahçeli yöneticiler ile Ümit Karan arasındaki ilişki açıklanmamış. Bu sebeple hem Fenerbahçeli yöneticilerin hem de Ümit Karan'ın hangi hareketlerinin teşvik primi verilmesine teşebbüs olarak nitelendirildiği bilinmiyor. Bununla birlikte, iki tarafın karşılıklı teşebbüste bulunduğunu iddia etmek mümkün gözükmüyor.

Ümit Karan, Fenerbahçeli yöneticilerin teklifini reddetmemiş. Anlaşma sağlanmış. Ümit Karan, yedek çıktığı maçta oynamış.

Bu durumda akla bazı sorular geliyor:

- Teşebbüs hangi aşamada oluştu? Neden fiil tamamlanmamış sayıldı?

- Fenerbahçeli yöneticilerin sadece futbolcu Ümit Karan ile anlaşarak Eskişehirspor futbolcularının Trabzonspor karşısında çok iyi oynamalarını sağlamaları mümkün mü? Tek bir futbolcunun teşvik primi alması maça nasıl etki edebilir?

- Şike iddianamesinde, Fenerbahçeli yöneticilerin Eskişehirspor antrenörü Bülent Uygun ile irtibata geçtikleri ve teşvik primi verilmesi hususunda anlaştıkları iddia edilmişken, Bülent Uygun'un hangi savunmayla müsabaka sonucunu etkilemediği ya da buna teşebbüs etmediği kanaatine varıldı?

Futbol Disiplin Talimatı'nda "ağır teşebbüs" kavramı yaratılmış ve bu durumda yöneticilerin ilgili oldukları kulübe en az 12 puan indirme cezası verileceği öngörülmüştür. Peki "ağır teşebbüs" nedir? Bir kulübün iki yöneticisinin birlikte teşvik primi vermeye teşebbüs etmeleri "ağır teşebbüs" olarak nitelendirilemez mi?

Belirtmek gerekir ki PFDK, Fenerbahçe Spor Kulübü hakkında 22.04.2011 günü oynanan Eskişehirspor-Trabzonspor müsabakası ile ilgili olarak müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına oyçokluğu ile karar vermiştir. PFDK üyelerinden bazıları yöneticileri teşebbüsten ötürü ceza alan Fenerbahçe'nin de teşvik primi verilmesine teşebbüsten sorumlu tutulması gerektiğini kabul etmektedir.

3) 01.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe- Büyükşehir Belediyespor müsabakası

Bu maç Fenerbahçe'nin 2-0 üstünlüğü ile sona erdi.

Karara göre, bu maç için İstanbul Büyükşehir Belediyespor futbolcusu İbrahim Akın ve Sivasspor yönetim kurulu üyesi Ahmet Çelebi, müsabaka sonucunu etkilemişler.

Dikkat edelim! Teşebbüs etmemişler. Etkilemişler. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün yönetici ve yetkilileri hiçbir müsabakanın sonucunu etkilememiş, hep etkilemeye teşebbüs etmişken; Sivasspor yöneticisi maçı etkilemeyi becerebilmiş. 4 gol yiyen kaleci sadece müsabakayı etkilemeye teşebbüs edebilmişken, İbrahim Akın müsabakanın sonucunu etkileyebilmiş.

Ancak çok enteresandır, bu maç için hiçbir Fenerbahçe yöneticisi müsabaka sonucunu etkilemek veya buna teşebbüs etmekten ceza almazken, PFDK üyelerinden bazıları Fenerbahçe'nin sorumlu olması gerektiğini kabul etmişler. PFDK, Fenerbahçe Spor Kulübü hakkında bu maç içn isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına oyçokluğu ile karar vermiştir.

Azınlık üyeleri hiçbir yöneticisi ceza almayan bir kulübü hangi gerekçeyle sorumlu tutabildi?

PFDK kararına baktığımızda, azınlık üyelerinin Aziz Yıldırım'ın bu müsabakanın sonucunu etkileme veya buna teşebbüs etmekten sorumlu tuttukları anlaşılıyor. Zira Aziz Yıldırım hakkında bu müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına oyçokluğu ile karar verildi.

Bir diğer ilginç nokta ise, Sivasspor yöneticisi Ahmet Çelebi'nin Fenerbahçe – İstanbul Büyükşehir Belediyespor müsabakasını etkileyecek güce sahipken ve bu müsabakadan ötürü ceza alırken, bu yöneticinin 22.05.2011 tarihinde oynanan Sivasspor-Fenerbahçe maçına etki etmediğinin kabul edilmesidir. PFDK, Ahmet Çelebi hakkında 22.05.2011 günü oynanan Sivasspor-Fenerbahçe ve 24.04.2011 tarihinde oynanan Bucaspor-Fenerbahçe müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına karar vermiştir. Bir başka kulübe müdahale edebilen, başka oyuncuları ayartabilen bir yöneticinin kendi oyuncularına talimat vermdiğini, şike teklif etmediğini, oyuna etki etmediğini kabul etmek zordur.

Asıl soru şudur: Neden Sivasspor yöneticileri Fenerbahçe için şike pazarlığına girmektedir? Spor kamuoyu kulüpler arasındaki yakın ilişkileri sorgulamalıdır.

PFDK bu maçla ilgili olarak İlhan Yüksel Ekşioğlu, Tamer Yelkovan, Cemil Turhan, İskender Alın, Serkan Acar, Can Arat, Göksel Gümüşdağ ve İstanbul Büyükşehir Belediye Spor hakkında ilgili müsabakanın sonucunu etkilemekten ötürü sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına oybirliği ile karar verdi. Fenerbahçe Spor Kulübü hakkındaki karar ise oyçokluğu ile alındı.

PFDK, Sivasspor yöneticisinin müsabaka sonucunu etkilediğine kanaat getirirken, Sivasspor'a ceza vermekten imtina etti. Oysa Futbol Disiplin Talimatı çok açık. Kulüp yöneticilerinin müsabaka sonucunu etkilemesi durumunda, ilgili kulübe alt lige düşme cezası verilir. Sivasspor'un küme düşmesi gerekir.


4) 15.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe-Ankaragücü müsabakası

Bu maç Fenerbahçe'nin 6-0 üstünlüğü ile sonuçlandı.

Karara göre, bu maç için Fenerbahçe yöneticisi İlhan Yüksel Ekşioğlu, Fenerbahçe altyapı koordinatörü Cemil Turhan, Fenerbahçe Spor Kulübü Güvenlik Sorumlusu Yavuz Ağırgöl müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüs etmişler.

Yukarıdaki soruyu tekrarlayalım: Maç sonucu amaçlandığı gibi gerçekleşmişse, hala teşebbüsten bahsedilebilir mi?

Peki Fenerbahçe Spor Kulübü yetkilileri kimlerle temasa geçti? Neden kararda Ankaragücü'nden hiçbir yönetici, futbolcu, teknik direktör, antrenör ismi bulunmuyor? Yoksa yöneticiler hakemlerle mi temasa geçtiler? Oysa hiçbir hakeme ceza verilmedi.

İddianamede yöneticilerin Yafigar Boğa üzerinden bazı Ankaragücülü futbolculara ulaştıkları, 400.000 Dolar üzerinden anlaşıldığı iddia ediliyor. Ankaragücülü futbolcuların isimleri belirtilmiyor. Tapelerde ise paranın tamamının verilip verilmeyeceği hususunda tartışmalar yer alıyor.

PFDK, sadece tapelere bakarak mı karar verdi? Ankaragücülü futbolcuların isimlerini alamadı mı? Bu futbolcuları tespit etmek için Ankaragücülü yöneticiler, teknik ekip ve futbolcular dinlendi mi? Herhangi bir çaba harcandı mı?

Bir kulübün yöneticileri şike yapmaya "teşebbüs"ten ceza alacaklar; şike sonucu maçın kaybedilmesinde etkili olan futbolculara ise ceza verilmeyecek!

Bu maçla ilgili karar eksik ve yanlıştır. Suç tamamlanmıştır. Şike gerçekleşmiştir. Fenerbahçeli idareciler, yetkililer şike sebebiyle ceza almalıdır. Fenerbahçe ise, yöneticilerinin tamamlanmış şike fiilinden ötürü küme düşmelidir. Ankaragücülü futbolcuların kimlikleri tespit edilmeli ve cezalandırılmalıdır.

Belirtmek gerekir ki PFDK, Fenerbahçe hakkında 15.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe-Ankaragücü müsabakası ile ilgili olarak müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına oyçokluğu ile karar vermiştir. PFDK üyelerinden bazıları yöneticileri müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsten ötürü ceza alan Fenerbahçe'nin de müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsten sorumlu tutulması gerektiğini kabul etmektedir.


CEZALARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Müsabaka sonucunu etkilemek veya etkilemeye teşebbüs etmekten ötürü ceza alan isimler ve cezaları aşağıdaki gibidir:

MEHMET ŞEKİP MOSTUROĞLU - 22.04.2011 günü oynanan Eskişehirspor-Trabzonspor müsabakasında müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle FDT'nin 58/2-a maddesi uyarınca 1 YIL HAK MAHRUMİYETİ CEZASI (oyçokluğu)

İLHAN YÜKSEL EKŞİOĞLU - 22.04.2011 günü oynanan Eskişehirspor- Trabzonspor, 07.03.2011 günü oynanan Gençlerbirliği-Fenerbahçe, 15.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe-Ankaragücü müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle FDT'nin 58/2-a maddesi uyarınca takdiren 3 YIL HAK MAHRUMİYETİ CEZASI

CEMİL TURHAN - 15.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe-Ankaragücü müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle FDT'nin 58/2-a maddesi uyarınca 1 YIL HAK MAHRUMİYETİ CEZASI

İBRAHİM AKIN - 01.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe- Büyükşehir Belediyespor müsabaka sonucunu etkilemekten eski FDT'nin 58/1. maddesi uyarınca 3 YIL MÜSABAKALARDAN MEN CEZASI

AHMET ÇELEBİ - 01.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe- Büyükşehir Belediyespor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı eski FDT'nin 58/1. maddesi uyarınca 2 YIL HAK MAHRUMİYETİ CEZASI

ÜMİT KARAN - 22.04.2011 günü oynanan Eskişehirspor-Trabzonspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle FDT'nin 58/2-a maddesi uyarınca 2 YIL HAK MAHRUMİYETİ CEZASI,

SERDAR KULBİLGE - 07.03.2011 günü oynanan Gençlerbirliği-Fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle FDT'nin 58/2-a maddesi uyarınca takdiren 2 YIL MÜSABAKALARDAN MEN CEZASI

CENGİZ DEMİREL - 07.03.2011 günü oynanan Gençlerbirliği-Fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle FDT'nin 58/2-a maddesi uyarınca 1 YIL HAK MAHRUMİYETİ CEZASI,

YAVUZ AĞIRGÖL - 15.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe-Ankaragücü müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle FDT'nin 58/2-a maddesi uyarınca 1 YIL HAK MAHRUMİYETİ CEZASI,

MEHMET ŞEN - 07.03.2011 günü oynanan Gençlerbirliği-Fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle FDT'nin 58/2-a maddesi uyarınca 1 YIL HAK MAHRUMİYETİ CEZASI,

karar verildi.


- PFDK, bir maç dışında bütün maçlarda müsabaka sonucunun etkilemenin teşebbüs aşamasında kaldığını kabul etti. Yukarıda da belirttiğimiz üzere, istenen sonucun sağlandığı bütün müsabakalarda şike suçu tamamlanmıştır. Teşvik priminin verildiği müsabakada ise oyuncu sahada yer almıştır. İstenen sonucun elde edilmesi gerekmemektedir. Teşvik primi açısından da suç tamamlanmıştır. Bu sebeple, ceza alan yöneticilerin ilgili olduğu kulüplere (Fenerbahçe Spor Kulübü ve Sivasspor) alt lige düşme cezası verilmelidir.

- PFDK, müsabakanın sonucunun etkilendiğine kanaat getirdiği Fenerbahçe-Büyükşehir Belediye Spor müsabakasının hangi açıdan etkilendiğini ile teşebbüs olduğuna karar verdiği diğer maçların ise ne yönden farklılık arz ettiğini açıklamalıdır. Aziz Yıldırım'ın İBB maçının sonucuna etki ettiğini düşünen PFDK azınlık üyeleri tespitlerini karşıoy olarak kamuoyu ile paylaşmalıdır.

- PFDK'nın cezalandırdığı isimler arasında en ağır cezayı İbrahim Akın aldı. Adetâ itirafçı cezalandırıldı. Akın'ın müsabakanın sonucunu etkilediği kabul edildi ve 3 yıl müsabakalardan men cezası verildi. Oysa onunla birlikte müsabakanın sonucunu etkilediği tespit edilen Ahmet Çelebi'ye 2 yıl hak mahrumiyeti cezası yeterli görüldü.

Cezalar arasında sporcular aleyhine dengesizlik olduğu göze çarpıyor. 1 müsabakanın sonucunu etkilemeye teşebbüs eden Ümit Karan ve Serdar Kulbilge 2 yıl müsabakalardan men cezası alırken; yine 1 müsabakanın sonucunu etkilemeye teşebbüs eden Mehmet Şekip Mosturoğlu, Cemil Turhan, Cengiz Demirel, Yavuz Ağırgöl ve Mehmet Şen'e sadece 1 yıl hak mahrumiyeti cezası verildi. 3 müsabakanın sonucu etkilemeye teşebbüs eden İlhan Yüksel Ekşioğlu'na ise 3 yıl hak mahrumiyeti cezası verildi. Görüldüğü üzere, PFDK, sporcu olmayanlara her maç için 1 yıl hak mahrumiyeti cezası verdi ancak sporculara iki katı ceza vermeyi uygun gördü.

Müsabaka sonucunu hukuka ve  ahlaka aykırı etkileyen aktörler arasında futbolcular en alt sırada yer alır. Hatta onlar genellikle mağdurdur. Korunmaları gerekir. Suç örgütleri, bahisçiler hatta kendi yöneticileri bile sporcular üzerinde baskı kurmakta, onları hukuka aykırı fiiller yapmaya zorlamaktadırlar.

Ne yazık ki PFDK, spor yöneticilerine daha ağır cezalar vermesi gerekirken piyonları feda etmeyi tercih etti.


http://sporvehukuk.blogspot.com/2012/05/pfdknn-sike-karar-ile-ilgili-ilk.html
artık iddaa tahminleri de var
"Tanrı her şeyi görür. Kimse hakkında kötü düşünmeyin" LeBron James
(Cavs'in 55 sayı fark yediği LaL-Cavs maçı sonrası)

CR7

Alıntı yapılan: KeePSaKe - Mayıs 07, 2012, 23:22:32
Almanya ile Yunanistan'a ne oluyor ki Türk futbolunun men edilmesi ne demek sanki bu olay tek Türkiye'de mi oldu ?


Saçmalık.


saçmalık değil.
adamlar %100 haklı.
artık iddaa tahminleri de var
"Tanrı her şeyi görür. Kimse hakkında kötü düşünmeyin" LeBron James
(Cavs'in 55 sayı fark yediği LaL-Cavs maçı sonrası)

El Maestro

Aynen kendilerince haklılar ..

Çünkü onlara yaptırımlar olmuştu ..
Kalabalık vardı; ama ınsan cok azdı... ~

KeePSaKe

E bir çok ülkede şike yapıldı.Bu mantıkla bakacaksak Dünya'da takım kalmaz heralde.

Belirli cezalar tabi ki verilsin ama tüm Türk futboluna mal etmek bence doğru değil
Since 1903

saldır beşiktaş

Nasıl doğru değil en baştkinden, en sondakine kadar herkes bu pisliğe ortak olmadı mı?
Türk futboluna değilde kime mal edecekler?
Yunanistan bi takımını men dahi etmişti şike yüzünden. (yanılmıyorsam)
Sonuna kadar haklılar adamlar, Uefa buna göz yummamalı.
"Kariyerim boyunca 9000'den fazla başarısız atış yaptım, 300'den fazla oyun kaybettim, 26 kez oyun kazandıracak atışı ıskaladım. Çabaladıkça başarısız oldum, başarısız oldukça çabaladım. İşte başarımın sırrı." Michael Jordan

CR7

Alıntı yapılan: saldır beşiktaş - Mayıs 08, 2012, 00:01:48
Nasıl doğru değil en baştkinden, en sondakine kadar herkes bu pisliğe ortak olmadı mı?
Türk futboluna değilde kime mal edecekler?
Yunanistan bi takımını men dahi etmişti şike yüzünden. (yanılmıyorsam)
Sonuna kadar haklılar adamlar, Uefa buna göz yummamalı.

sadece Yunanistan değil İsviçre de yaptı bunu.
artık iddaa tahminleri de var
"Tanrı her şeyi görür. Kimse hakkında kötü düşünmeyin" LeBron James
(Cavs'in 55 sayı fark yediği LaL-Cavs maçı sonrası)

KeePSaKe

Ya hangi ülke tamamen Avrupa'dan men edildi nesi doğru bunun ? Bu kadar ağır ceza mı olur.Tamamen men edilmek diyoruz.
Since 1903

El Colgado

İ.Akın'a ceza veriyorsun, S.Kulbilge'ye ceza veriyorsun Fb takımına ceza vermiyorsun.
Bu çok saçma bi'kere.
Bu kadar olay olduktan sonra göstermelik olarak Fb'ye puan cezası verilmesi lazımdı.
Böylece hem içerdeki insanları az da olsa susturursun hem de dışarıya ceza verdim diye gözükürsün.
Bütün Avrupa basınında biz varız.
Diğer ülke federasyonları biz gerekeni yaptık onlarda yapsın demekte sonuna kadar haklılar.
Uefa'da ilerisini düşünüp bize ceza verebilir bence. Yani x ülkesinde aynı olay yaşandığında bizi örnek göstermelerini engellemek için.
Sene başından beri şike yok diyen bi'insan bile olsam İ.Akın olayından sonra bu adam kendi kendine mi şike yapmış diye düşünürüm.



CR7

Alıntı yapılan: KeePSaKe - Mayıs 08, 2012, 00:16:00
Ya hangi ülke tamamen Avrupa'dan men edildi nesi doğru bunun ? Bu kadar ağır ceza mı olur.Tamamen men edilmek diyoruz.

sen gereken takıma gereken cezayı vermezsen federasyonuna kesilir ceza.
tüm takımların ve milli takımın gidemez uluslararası müsabakalara.
artık iddaa tahminleri de var
"Tanrı her şeyi görür. Kimse hakkında kötü düşünmeyin" LeBron James
(Cavs'in 55 sayı fark yediği LaL-Cavs maçı sonrası)