Simav'ın çığlığını duyan yok!

[CR7]

19 Mayıs'ta, Simav'da 5.9 büyüklüğünde bir deprem oldu. Geride bıraktığı hayatlar acımasızca sarsılmaya devam ediyor. Ama gündemde kendine yer bulamıyor. 17 Ağustos Körfez Depremi'nin 12'nci yıldönümünden birkaç gün önce birilerinin Simav'daki depremzdelerin çığlığını duyması umuduyla...

Simav'a gelirken öfkeli yüzlerle karşılaşacağımızı düşünmüştük. Oysa gördüğümüz, tarifi güç bir ruh haliydi. Alim Ateş, Türk Telekom emeklisi. Simavlının sözcüsü gibi konuşuyor. Her gelene beyhude olduğunu bile bile bugüne kadar yaşananları anlatıyor:
"Kış bitince zorluklar biraz hafifler sanıyorduk. Soğuk hava bir dertti, şimdi sıcak ayrı bir dert. Yaşlısı da genci de dayanamıyor. Görüyorsun, birkaç ağaç gölgesi var sığınacak. Bu kadar insana hangi biri yeter? Gece çadıra girsen nefes alamazsın. Dışarıda yatarsın, sabaha kadar sivrisineklerle boğuşur, toz toprak olursun. Başımıza geldi, n'apalım, diyorduk. Ama devlet depremi öğrendi, bizi çaresiz bırakmaz, diyorduk. Çabuk unutulduk. Hadi ben emekliyim, üç kuruş maaşım var. Peki günlük siftahıyla yaşayan esnaf ne yapsın? Tek ziyaretçileri alacaklılar."
Bu hızlı unutuluşun şaşkınlığı aslında çadırkentteki herkesin yüzüne yansımış. Beklentisi kalmamış insanlar toprağa serilmiş şiltelerin üzerinde sizi izliyor. Yine de her gördükleri yabancıya, seslerini duyurmaya aracı olur umuduyla yaklaşıyorlar. Yaşlı amcalar, teyzeler, "Dönünce derdimizi anlat evlat" diye ellerimize sarılyor. Utanıyoruz.
Bir başka yaşlı amca sık sık öksürükle kesilen kısık sesiyle anlatıyor: "Burada bin kişiye bir tuvalet düşüyor, baş edilir gibi değil. Zaten temiz çamaşırı, giysiyi unuttuk. Banyo için bizi belediye otobüsleriyle kaplıcaya taşıyorlar ama yaşlılar için bu da zor. Kış, yaşlıları kötü vurdu, hepsi halsiz düştü. Tuvalete zor gidiyorlar. Çocuklar kendilerini koruyamıyor. Doğru dürüst beslenemiyorlar zaten. Hepsinin rengi soldu. Eskisi gibi oyun oynayıp koşturamıyorlar. Halleri yok. Çadırlarda bütün gün yatıyorlar. Buradan hasta çıkacak hepsi."

KİMSENİN UMURUNDA DEĞİLİZ KEŞKE DEPREMDE ÖLSEYDİK
Nimet Teyze'nin çadırına doğru yürüyoruz. Bir çeşmenin önündeki yalakta kirli bulaşıklar duruyor. Çocuklardan biri rengi kara sarıya dönmüş suyla oynuyor.
"Bugün çeşmenin suyu çok zayıf akıyor. Kusura bakmayın bulaşıkları yıkayamadık..." Nimet Teyze'ye cevap vermek istiyorum da ne denir? Bilemiyorum. Çadırın önündeki naylon örtüden içeri başımı uzatıyorum. Toprak zemine atılmış yataklarda iki çocuk derin bir uykuda. Çadırın içinden yüzüme doğru çarpan boğucu hava nefesimi kesiyor. Dayanılır gibi değil.
Nimet Teyze öğretmen emeklisi. "Kızımın eviydi" diyor. "Daha borcu vardı evin. Emekli ikramiyemi vermiştim. Çabuk ödeyelim diye dersanede çalıştım. Boşa gitti hepsi. Kiraya gidemeyiz, gelen bütün para banka borcuna gidiyor. Ev az, onların da kirası ödenecek gibi değil. 300 liralık evler 800 oldu. Bir de ev sahipleri depremzede olduğumuzu öğrenince yıllık kirayı peşin istiyor."
Çocuklardan birinin ağlaması duyuluyor. Nimet Teyze içeri girdiğinde sözü donuk bakışlı kadınlardan biri alıyor: "Bu çadırlarda daha ne kadar yaşayabiliriz diye düşünürken bunu da kaybedeceğiz. Çadırları, gidin başka yerde kurun diyorlar. Buraya panayır kuracaklarmış. Görüntüyü bozuyoruz. Gözden uzak bir yere çekip gitmemizi istiyorlar."
Çadırın önü giderek kalabalıklaşırken, öfkeli sesler konuşmaya içimizi acıtan hıçkırıklarla devam ediyor. "Burda can kaybı olmadı diye seviniyorduk ama galiba ilgi çekmek için can kaybı olması gerekiyormuş. Aslında buradaki çoğu kişi kısa sürede canını kaybedecek ama kimsenin umrunda olmayacak. Keşke depremde ölseydik!" Yaşlı amcalardan biri giriyor araya: "Öyle deme kızım, Allah büyük. Elbette bunun da bir çaresini bulunur."

BİR TELEVİZYONU BİLE ÇOK GÖRDÜLER BİZE
Nimet Teyze çadırdan telaşla çıkıyor: "Emre çok ateşlenmiş. İçerisi çok sıcak, bir şilte atalım da dışarıda yatsın, hava alsın." Kızlardan biri: "Bir bez ıslatıp getireyim, rahatlatır çocuğu" diyerek çeşmeye doğru koşuyor.
Alim Amca yorgun adımlarla yanımıza gelerek, "Hanımlar dertli değil mi?" diyor. "Canları çok sıkılıyor. Bir ara bir televizyon getirmişlerdi. Habercilere poz verdiler sonra onu da aldılar. İşi olanlar ilk günlerde belediyenin servisleriyle gidip geliyordu, sonra o servisleri de kaldırdılar. Çoğu kişi gidemediği için işinden çıkarıldı. Allah beterinden korusun diyoruz ama ne çare. Kış gelecek yine. TOKİ kışa evlerinizi yetiştiririz demişti ama daha hiçbir şeye başlanmadı. Nasıl olacak bilmem ki!"



Somaliymiş yardım edinmiş. peh!
önce ülkeye bakın siz.

[eRe]

http://www.facebook.com/media/set/?set=a.199642540081297.48165.110905515621667

fotoğraf çekmek için gitmiştim depremden sonra ki uşaka 50km uzaklıkta bir yer zaten.her bayram tatilini geçirdiğimiz bir yer.ve gittiğimde gördüğüm manzara çok kötüydü.hemen simavın yanında şaphane ilçesi var ki kebapıyla meşhurdur kebap yiyelim dedik ve adamlar servisin olmadığını çünkü korkudan toptancıların artık simav ve şaphaneye gelmediğini o yüzden kola gibi içecek bile zor bulunduğunu söylemişti.üstünden 2 ay geçti ve hala değişen birşey yok...

[Simurg]

Çok saçma bir düşünce katılmıyorum yorumuna yiğit.
Ne demek Somaliymiş.
Orayada yardım yapılsın simav'ada..
Ülke içi ve ülke dışı hayat kalitesinin düştüğü yaşamın güçleştiği her insana edilsin.
Cebinden çıkıcak 5 tl ile ne fakirleşir nede zenginleşir..
Yardımlaşma işini her daim göz önünde bulundurmak ve bunun için çabalamak gerekiyor.
Mubarek ramazan ayındayız.
Basının dikkatini çekmek ilgililere duyurmak yardım eli uzatmak gerek.

[Brestgerfich]

6 dakikada bir bebeğin öldüğü gerçeği can acıtmıyor galiba.
  Simav'daki insanların durumundan devlet sorumlu. Somali'deki durumdan ise insanlık sorumlu.

İki farkı karıştırmamak ve kimin nereye yardım yapacağına da çeşitli yorumlarla karışmamak gerek.

[El Maestro]

Benim için Somali, Simav, İspanya, İtalya vs.. hiç farketmez ..

İnsanın acı ve zulüm çektiği her yere yardım eli uzanmalı, sırf insan olması yeterli değil mi sizcede ?

[ERHUN]

Somali yardımlarına karşı değilim tabii ki. Orada insanlar açlıktan, susuzluktan ölüyorsa yardım edilmeli. Ama bu hükümetin gösteriş merakından bıktım. Gazze'ye yardım, Somali'ye yardım vs. vs. Hep dünyanın gözü önündeki şeylere yardım ediyorlar, dünyanın gözünü boyuyorlar. Kendi ülkesine anca sözler, vaatler. Neyse çok kurcalamamak gerekir neticede zorda diye Yunanların borcunu aylarca, senelerce erteleyip kendi vatandaşı borcunu bir gün geciktirse anasını ağlatan bir ülke burası...

[CR7]

Somali yardımlarına karşı değilim tabii ki. Orada insanlar açlıktan, susuzluktan ölüyorsa yardım edilmeli. Ama bu hükümetin gösteriş merakından bıktım. Gazze'ye yardım, Somali'ye yardım vs. vs. Hep dünyanın gözü önündeki şeylere yardım ediyorlar, dünyanın gözünü boyuyorlar. Kendi ülkesine anca sözler, vaatler. Neyse çok kurcalamamak gerekir neticede zorda diye Yunanların borcunu aylarca, senelerce erteleyip kendi vatandaşı borcunu bir gün geciktirse anasını ağlatan bir ülke burası...

olay bu. önce bi kendi ülkendeki açlara açıktakilere bak da sonra mavi marmaraları gönder.
gönderme diyen yok.
ama gönderirken tekrar söylüyorum kendi vatandaşlarını unutma.

[Brestgerfich]

Sen konuyu açtıgından bu yana ortalama 76 tane can gitti Somali'de Yiğit. 76 candan bahsediyoruz burda, fakirlikten, açlıktan ölen insanlardan.

  Üstteki mesajımda yazdım, kendi halkından devlet sorumludur. Devletin görevidir halkını ayakta tutmak, hayat garantisi vermek.
   Ama Somali konusunda halkın yardım hareketi devleti çoktan sollayıp geçti.
Ayrıca devletin boşa akıtılan kaynaklarının Somali'ye yönlendirilmesinden de gayet memnunum.

[ERHUN]

@Brestgerfich

Üstteki yazını görmüştüm ona göre yazdım zaten. Somali'ye yardımı Kızılay veya diğer kuruluşlar vasıtasıyla halk yapıyor zaten. Devletin öne atılma amacı nedir? Kendi insanı dururken başka ülkelere yardım ediyor. Eğer devletin başındakiler Somali'ye de yardım etmek istiyorsa herkes gibi mesaj atar, gider bankaya para yatırır yada çok param var çok yardım yaparım diyorsa gider yetkililerle konuşur yaptığı yüklü miktarda yardımı o bölgeye ulaştırır. Bunları şahıs olarak yapar. Bu yaptıkları dünyanın gözünü boyamaktan başka bir şey değil.

"Türkiye Gazze'ye yardım yaptı."
"Türkiye Somali'ye yardım gönderiyor."
başka ülkelerde bu tür manşetler atılıyor olabilir ama ülke içi konular olduğundan
"Ankara'da 19 kişi donarak hayatını kaybetti"
"Simav'da deprem mağdurları aylardır yardım bekliyor ama söz verilen yardım yapılmadı" tarzı manşetler çıkmaz.

Yine "halkından devlet, Afrika'dan insanlık sorumludur" diyeceksen cevap vermeyeceğim çünkü çok net anlattım ne demek istediğimi/istediğimizi.

[KeePSaKe]

Somali yardımlarına karşı değilim tabii ki. Orada insanlar açlıktan, susuzluktan ölüyorsa yardım edilmeli. Ama bu hükümetin gösteriş merakından bıktım. Gazze'ye yardım, Somali'ye yardım vs. vs. Hep dünyanın gözü önündeki şeylere yardım ediyorlar, dünyanın gözünü boyuyorlar. Kendi ülkesine anca sözler, vaatler. Neyse çok kurcalamamak gerekir neticede zorda diye Yunanların borcunu aylarca, senelerce erteleyip kendi vatandaşı borcunu bir gün geciktirse anasını ağlatan bir ülke burası...

olay bu. önce bi kendi ülkendeki açlara açıktakilere bak da sonra mavi marmaraları gönder.
gönderme diyen yok.
ama gönderirken tekrar söylüyorum kendi vatandaşlarını unutma.

Aynen katılıyorum.

[NoPasaran]

Bu yazıyı okuyunca erdemin facebook hesabındaki yorumu aklıma geldi..

[IL Capitano]

Somali yardımlarına karşı değilim tabii ki. Orada insanlar açlıktan, susuzluktan ölüyorsa yardım edilmeli. Ama bu hükümetin gösteriş merakından bıktım. Gazze'ye yardım, Somali'ye yardım vs. vs. Hep dünyanın gözü önündeki şeylere yardım ediyorlar, dünyanın gözünü boyuyorlar. Kendi ülkesine anca sözler, vaatler. Neyse çok kurcalamamak gerekir neticede zorda diye Yunanların borcunu aylarca, senelerce erteleyip kendi vatandaşı borcunu bir gün geciktirse anasını ağlatan bir ülke burası...

+rep benden. cok begendim.

[ERHUN]

Bu yazıyı okuyunca erdemin facebook hesabındaki yorumu aklıma geldi..

"Alıntı mı yaptın?" anlamında dendiyse bu söz forumdan kimse facebookta ekli değil, o yüzden bahsi geçen yorumu/yazıyı bilmiyorum.

[NoPasaran]

Bu yazıyı okuyunca erdemin facebook hesabındaki yorumu aklıma geldi..

"Alıntı mı yaptın?" anlamında dendiyse bu söz forumdan kimse facebookta ekli değil, o yüzden bahsi geçen yorumu/yazıyı bilmiyorum.

Yok yok Erdem bilir

Seçim Konusu..

Kütahya yokları oynar yine %60 oy alır demiştim  ;D

[Brestgerfich]

Yahu ben devlet kendi halkına sahip çıkmasın demiyorum, önceliğini kendi halkına vermeli hatta vermek zorunda diyorum. İnsanlar yani halk ise istediğine istediği yardımı yapabilir.
Önyargıyla mı okunuyor benim yazdıklarım yoksa yazdığım yazılardaki anlamı bir tek ben mi istediğim gibi anlıyorum?

@Erhurn, Evet hala aynı şeyi söylüyorum. Halkından devlet sorumludur, İnsanlıktan ise halk sorumludur.
Devlet önce kendi işine baksın, yaşam mücadelesi veren insanına yardım götürsün. Sonra müslim/gayrimüslim fark etmez, o toplumlara yardım etsin.

Söylediğim şey aynı paralellikte ama anlaşılmamak için büyük bir çabayla karşılaşıyorum gibi.