Ana Menü

Araba Sevdası... Yardım Lazım KK

Başlatan Cem Goren, Şubat 23, 2011, 18:02:00

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Cem Goren

Türk Dili dersi hocası bugün hayatta en nefret ettiğimiş olan zorla kitap okutma ve sınavda sorucam ikilemesi ile karşı karşıyayım. Okumam gereken kitap ARABA SEVDASI.


Şimdi bu kitabın


1)Adı
2)Yazarı
3)Yazar hakkında bilgi
4)Romanın yayınlandığı tarih
5)Yayınevi
6)Romanda olayın geçtiği yer
7)Romanda olayın geçtiği zaman,
8)Başkahraman hakkında bilgi
9)En beğenilen 2 paragraf
10)Dil ve anlatım özellikleri
11)Kişisel görüş ve yorum


şimdi bunlar benden isteniyor bende burayı ailem olarak gördüğümden mütevellit sizden istenmiş oluyor otomatikman ;;D  Şimdi bir yardım edin ahali 2 mart'ta anlatacağım bunları
altın kapılarımız kan oldu tayfun

keskinli

bunu yorumlamak icin ilk önce o kitabi okumus olmak gerekiyor :D
sana yardimci olamaz kimse tahminen
Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin

[KralKartal]

Cem arastirdin mi googleda? ????


Araba Sevdası, Recaizade Mahmud Ekrem'in 1898 yılında yayımlanan romanıdır. 1889 yılında yazılan eser, Türk edebiyatında ilk realist roman örneği olarak kabul edilmektedir. Bihruz Bey tam da dönemin burjuva gençliğinin olması gerektiği gibi Fransız sevdalısı bir gençtir, ona göre Türkçe kaba ve yetersiz bir dildir.Türkler kaba medeniyetten yoksun insanlardır, Türkçe gerekmediği sürece konuşulmamalıdır.Bununla birlikte yine o dönem yüksek memur ve tüccar çocuklarının genelinde olduğu gibi Fransızcaya da hakim değildir, ve Türkçe Fransızca karışımı tarzanca bir dil ile konuşur, öyle ki doğru dürüst Fransızca şiir çevirisi bile yapamaz, ayrıca Bihruz Bey hiçbir işi olmayan, vefat eden babasından kalan mirasla geçinen mirasyedi bir insandır ve tüm işi akşama kadar lüks alafranga kıyafetler ısmarlamak için zamanın ecnebi kabul edilen esnafını gezmek, kır kahvelerinde ve mesire yerlerinde lüks aracıyla caka satmak olan bir insandır.Yine Bihruz beyin diğer bir karakteristik özelliği ise istediği her şeye sahip olması ve bunun verdiği şımarıklığın pençesinde olmasıdır ki hikayenin ana kısmı da biraz da bu konu üzerinden gelişir. Bihruz Bey yine bir Açıkhava eğlence yerine (park diyebiliriz fakat giriş ücretli bahçeli havuzlu bir mekân) eğlenmek lüks kıyafetleri, lüks asaları ve gayet pahalı olan at arabası ile caka satmak için gitmişken yine kendisi gibi gayet lüks bir araçtan inen lüks kıyafetlerle inen iki kadın görür, ve birden bu kadınların birine aşık olur, yalnız buradaki aşık olma olayı bence yazarın da anlattığı gibi kadına aşık olmaktan ziyade adamın kendi kafasındaki kadın modeline aşık olmasıdır, yani kadının soylu bir aileden gelmesi zengin olması ve alafranga görüntüsü. Olaylar gelişirken kadınların aslında arabayı şans eseri bulmuş gayet sıradan insanlar olduğu hatta eşinden ayrıldıktan sonra zaman için kötü addedilen bir kadınla gezen bir taze dul olduğu ortaya çıkar, bunu öğrendikten sonra Bihruz Bey olay yerinden koşarak uzaklaşır ve roman biter. Tabii burada olay hikâyenin gelişmesi sırasındaki hadiselerdir çünkü bu şekilde anlatıldığında hikâye gayet yavan kalmaktadır, fakat hikâye okunursa görülür ki yazar dönem entelektüel çevresi sayılabilecek jöntürklerin "zengin çocuklarına" ve yüksek memur çocuklarına ağır eleştirilerde bulunmaktadır. Kitap sıradan bir aşk hikayesini anlatmakla beraber, dönemin gerceklerine ayna tutar Recaizade Mahmut Ekrem Bey, ve belki de kendisi ile ilgili bir özeleştiri de yapar satır aralarında çünkü kendisi de o dönemin aydınlarındandır.Kitaptaki ilginç mevzulardan biri de Bihruz Bey annesi ile konuşurken araya Fransızca kelimeler sıkıştırması annesinin bunları anlamaması ve Türkçelerini söylemesini istemesi fakat gencin konuştuğu Türkçe kelimeler de aslen Arapça ve farsçadır, belki de bu yazar tarafından özellikle böyle istenen bir durumdur. Sonuç olarak bu hikaye aslen Bihruz Bey 'in Periveş Hanıma olan aşkının anlatılıyormuş gibi göründüğü bir eser olsa da aslında o dönemin toplumu ile ve sosyal yapısı ile ilgili önemli eleştiriler yapmaktadır, ve bu aşk hikayesi ekseninde tüm Osmanlıyı etkileyen batı etkisini, ( bu batı etkisi de aslen üzerimizdeki doğu etkisinin üzerine gelmiştir) inceliyor.


KONU
Bir devlet memurunun oğlu olan Bihruz Bey yarım yamalak bir öğrenim görmüş, 23-24 yaşlarında bir gençtir. Babası ölünce, annesiyle kendisine 28.000 liralık bir servet kalır. Yazları Çamlıca'da, kışları Süleymaniye'de oturur. Bütün merakı pek zarif arabasıyla gezinti yerlerinde dolaşıp kendini göstermek, herkesten daha şık giyinmek, Türkçe cümleler arasında Fransızca sözcükler kullanmaktır. Berber, garson, terzi ve kunduracılara, Fransızca konuşur. Çalışmakta olduğu işyerine ara sıra uğrar.
Bir gün yine arabasıyla Çamlıca'da dolaşırken, yepyeni bir landonda çok güzel bir sarışın kıza rastlar, hemen aşık olur. Bu, Periveş adlı bir kadındır. Bihruz Bey, kıza çiçek sunar, ertesi hafta arabasına bir mektup atar. O günden sonra da kızı bir daha görmez. Onu çok yüksek bir aileden zanneder, türlü türlü hülyalara kapılır.
Bihruz Bey'in Keşfi Bey adında bir daire arkadaşı vardır. Keşfi Bey yalancılığıyla ünlü bir adamdır. Bir gün kızdan haber alamadığı için üzülen Bihruz'a Periveş'in öldüğünü söyler. Delikanlı kendini büyük bir acıya kaptırır, ne yazık ki sevgilisinin mezarının nerede olduğunu bile bilmemektedir. Bu arada serveti de tükenmektedir.
Bir ramazan akşamı köleler başında dolaşırken birden bire kıza rastlar, onu sevgilisinin kız kardeşi zannederek yanına gider, Periveş'in mezarını sorar. Sonunda, gördüğü kızın Periveş olduğunu, fakat öyle sandığı gibi yüksek bir aileden olmayıp tersine düşkün bir kadın olduğunu anlar ve Periveş'le yanındaki Çengi Hanım'ın hakareti ve gülüşmeleri arasında oradan uzaklaşır.
Değerlendirme Roman, II. Abdülhamit dönemi İstanbul'unda görülen kimi cahilce davranış kapılarını, eğlence ve zevk yaşamını anlatmaktadır. Osmanlı yenileşme hareketleri çerçevesinde Tanzimat'la birlikte Batı'ya açılan Osmanlı Devleti'nde yaşanan batılılaşma sürecinin yanlış özelliklerinin vurgulandığı yapıtta, Bihruz Bey ve onun romantik aşkı konu edilmiştir. Romanda Bihruz Bey karakterinden hareketle batılılaşmayı anlamayan tip eleştirilir. Bihruz Bey, az buçuk Fransızcasıyla berberler, kunduracılar, terziler ve garsonlarla konuşmayı, araba kullanmayı ve şık giyinip kendine bakmayı marifet bilmekte ve komik durumlara düşmektedir. Roman kahramanı Bihruz Bey, bir çok yönden Ahmet Mithat Efendi'nin Felatun Bey'le Rakım Efendi adlı romanındaki Felatun Bey karakteriyle benzerlikler gösterir. "http://tr.wikipedia.org/wiki/Araba_Sevdas%C4%B1_(roman)" adresinden alındı.
Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi

KeePSaKe

Since 1903

[KralKartal]

Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi

Cem Goren

okuyan vardır elbet diye düşündüm Ahmet Abi bakıcaz süpermodumuzdan umudum var benim ;;D
altın kapılarımız kan oldu tayfun

Simurg

1)Adı Araba Sevdası
2)Yazarı Recaizade Mahmut EKREM

3)Yazar hakkında bilgi
Sen yazmıştırsın gerçide bi kaç bişey eklemek istiyorum.
''Üstat Ekrem'' olarak tanınır.
Bu kitap ile Romantizmden Realizme geçen ilk romancı ünvanını alır.
Tanzimat edebiyatının en ünlü şairleri ve yazarları arasında yer alır.
İstanbulda vaniköyde dünyayagelmiş olup babası tarafından eğitim görmüştür. (Nazırı Recai Efendi babası olur kendilerinin)
Beyazıt Rüştiyesinde ve harbiye idadisini okudu. Hariciye Nezareti Metubi Kalemine memur olarakgirdi.
Fransızcasını çok ilerletti ve Namık kelmal ile tanıştı.
Namık kemalin etkisi ile eski şiiri bırakıp batıya yöneldi.
Tasvir'i efkar gazetesinde yazmaya başladı.
Namık kemal avrupaya kaçarken gazeteyi kendine bıraktı.
Danıştay üyesi oldu, Mektebi Sultanide yani galatasaray lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı
Ayan meclisine seçildi ve bir süre sonra öldü.
Oğlu nejatın yanına gömüldü vasiyeti ile.

4)Romanın yayınlandığı tarih
Recaizade mahmut ekrem 30 yaşlarında yazdığı bu romanı(1877)
49 yaşında yayımlamıştır(1896).


5)Yayınevi İnkılap Kitabevi

6)Romanda olayın geçtiği yer
İstanbulda geçiyor o zamanın en lüküs yerleri olan çamlıcadan bahsediliyor.
Kış zamanında süleymaniyede geçer.

7)Romanda olayın geçtiği zaman,
Tanzimat fermanın yayıldığı yıllardan bahsediyor.
II. Abdülhamit döneminden

8)Başkahraman hakkında bilgi
Bihruz bey
tam bir fransız özentisi fransız olarak kendi yüksek statüde tutmayı amaçlar.
Düşünsesiz hareketleri ve umursamaz tavırları vardır.
Araba tutkunudur. Fransızca konuşur sürekli fakat çok iyi bildiği için değil tamamen özentilikten.
Perviş hanım var bihruzun zengin sanıp yanlış anons yediği hatundur. Çok alaycısdır şımarık bi kız. Sarışın çok güzel bir kız.

9)En beğenilen 2 paragraf
(VIII, Sayfa 27-28)
Sarışınhanım, kısadan uzunca, uzundan kısaca, tamam orta boylu, narin yapılı, yürürken, defaten durur, dururken birdenbire hareket eder, döner döner arkasına bakar, hani şu:
''Ahu zı tü amuht behengam-ı deviden
Rem gerden-ü üstaden-ü vapen nigerinden''
kavl-i meşhurunda tarif olunan eday-ı dilfiribe malik bir nazenin idi.Saçları şimdii boyaların verdiği kızıl renkte değildi, gayet açık tabii sarı, gözleri ise nakkaş-ı tabiatin bir sehv-, savabnümay-ı latifi olmak üzere mavi değil de rahtitli sarı, kaşları koyu kumral, siması vücudünün narinliğine nisbeten dolgunca, burnu ise çehrenin dolgunluğuna nisbeten incecik (çekme) tabir olunan biçimde, ağzı şairlerin tasavvur ettikleri nokta-i mevhume derecesinden beş on bin defa büyük, fakat gene alelade küçük idi.
(XIV, sayfa 212 ve 213)
Dost kitap elinde ise bi bakarsın :) uzun biraz
Behruz beyin yapmacık hayatını eleştirdiği an yoldan geçen insanları izleyrek

10)Dil ve anlatım özellikleri
İlk realist olma özelliğini taşısada okuyucuğu zorlaştıran dili vardır ağır romandır.
Baş karakter olan bihruz bey sık sık fransızca kelimeler kullanır. Bu kelimeler okunuşu şeklinde kullanılmıştır kitapta. Okunurken akıcılığı sağlansın diye yapılmış bir olay. Kitabın arkasında kullanılan fransızca kelimelerin yazılması gerektiği gibi yazılıp, karşısına nor düşülmüştür.

11)Kişisel görüş ve yorum
Sıkıcı yönleri bulunsada döneminin en iyi realist romanı ve ilk olduğu için edebiyatımız açısından önemi vardır.
Dönemini aydınlatan roman olarak görsemde günümüzdede bihruz bey gibi perviş hanım gibi maddiyata dayalı bir çok açıdan benzer
kişilerin olduğunu düşünüyorum. Böylelikle yazar kalıcılığı sağlıyor yada eserini o zamanlardan bu zamanlara aktarabiliyor.
Kalıcı ve tema olarak konu olarak hiç bir zaman eskimeyecek bir romandır.

Dost ekleme yapacağım şimdilik idare et




BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

KeePSaKe

Kitabın biraz daha kısasını bulursan oku bence Cem daha rahat yorumlarsın :)
Since 1903

BJK_Kübra

Tek bildiğim yazarı Recaizade Mahmut Ekrem ve realist bir roman olduğuydu onlarda yazılmış gerçi :) öss hazırlıklığında ezberlenen bilgilerden ;D
Elbet Bir Gün Toprak Olup Gideceğiz, BEŞİKTAŞLI Doğduk BEŞİKTAŞLI Öleceğiz...
                 
      www.bbskd.org

Cem Goren

Alıntı yapılan: Simurg - Şubat 23, 2011, 19:31:01
Şimdi bu kitabın
1)Adı Araba Sevdası
2)Yazarı Recaizade Mahmut EKREM
5)Yayınevi İnkılap Kitabevi

10)Dil ve anlatım özellikleri
İlk realist olma özelliğini taşısada okuyucuğu zorlaştıran dili vardır ağır romandır.
Yanlış batılaşmayı ele alan bu kitapta lüksten, maddiyattan ve geçici güzellikten bahseder.

11)Kişisel görüş ve yorum
Sıkıcı yönleri bulunsada döneminin en iyi realist romanı ve ilk olduğu için edebiyatımız açısından önemi vardır


Dost ekleme yapacağım şimdilik idare et

Bihruz bey var tambir fransız özentisi fransız olarak kendi yüksek statüde tutmayı amaçlar. Düşünsesiz hareketleri ve umursamaz tavırları vardır.
Perviş hanım var bihruzun zengin sanıp yanlış anons yediği hatundur. Çok alaycısdır şımarık bi kız



devamını bekliyoruz 1mart son :)
altın kapılarımız kan oldu tayfun

Simurg

tamam dost  acele işe şeytan karışırmış :D

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Cem Goren

altın kapılarımız kan oldu tayfun

Simurg


BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Cem Goren

altın kapılarımız kan oldu tayfun

Simurg


BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..