Ana Menü

Şeb-i Aruz- 17 Aralık 1273

Başlatan BJK_Kübra, Aralık 17, 2010, 12:46:03

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

BJK_Kübra

      17 Aralık 1273 Pazar günü güneş batarken Mevlânâ bu âlemden göçer.

Ten fanidir can ölmez, çün gitti geri gelmez
Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil - Yunus Emre

İşte bu yüzden Mevlânâ'nın ölüm gecesine ayrılık gecesi denilmez, dostuna kavuştuğunu ve ebedî vuslata erdiğini belirtmek için düğün gecesi anlamında "şeb-i aruz" denilir.

Gene gel, gene
İster kafir ol,
İster ateşe tap, ister puta
İster yüz kere tövbe etmiş ol,
İster yüz kere bozmuş ol tövbeni
UMUTSUZLUK KAPISI DEĞİL BU KAPI
NASILSAN ÖYLE GEL...
 

Mevlana Celaleddin Rumi:


Mevlâna 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan Ülkesi'nin Belh şehrinde doğmuştur.
Mevlâna'nın babası Belh Şehrinin ileri gelenlerinden olup, sağlığında "Bilginlerin Sultânı" ünvanını almış olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahâeddin Veled'tir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur.

Sultânü'I-Ulemâ Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh'den ayrılmak zorunda kalmıştır. Sultânü'I-Ulemâ 1212 veya 1213 yılllarında aile fertleri ve yakın dostları ile birlikte Belh'den ayrıldı.

Sultânü'I-Ulemâ'nın ilk durağı Nişâbur olmuştur. Nişâbur şehrinde tanınmış mutasavvıf Ferîdüddin Attar ile de karşılaştılar. Mevlâna burada küçük yaşına rağmen Ferîdüddin Attar'ın ilgisini çekmiş ve takdirlerini kazanmıştır.

Sultânü'I Ulemâ Nişabur'dan Bağdat'a ve daha sonra Kûfe yolu ile Kâ'be'ye hareket etti. Hac farîzasını yerine getirdikten sonra, dönüşte Şam'a uğradı. Şam'dan sonra Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde yolu ile Lârende'ye (Karaman) geldiler. Karaman'da Subaşı Emir Mûsâ'nın yaptırdıkları medreseye yerleştiler.

1222 yılında Karaman'a gelen Sultânü'/-Ulemâ ve ailesi burada 7 yıl kaldılar. Mevlâna 1225 yılında Şerefeddin Lala'nın kızı Gevher Hatun ile Karaman'da evlendi. Bu evlilikten Mevlâna'nın Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi adlı iki oğlu oldu. Yıllar sonra Gevher Hatun'u kaybeden Mevlâna bir çocuklu dul olan Kerrâ Hatun ile ikinci evliliğini yaptı. Mevlâna'nın bu evlilikten de Muzaffereddin ve Emir Âlim Çelebi adlı iki oğlu ile Melike Hatun adlı bir kızı dünyaya geldi.

Bu yıllarda Anadolunun büyük bir kısmı Selçuklu Devleti'nin egemenliği altında idi. Konya'da bu devletin baş şehri idi. Konya sanat eserleri ile donatılmış, ilim adamları ve sanatkarlarla dolup taşmıştı. Kısaca Selçuklu Devleti en parlak devrini yaşıyordu ve Devletin hükümdarı Alâeddin Keykubâd idi. Alâeddin Keykubâd Sultânü'I-Ulemâ Bahaeddin Veled'i Karaman'dan Konya'ya davet etti ve Konya'ya yerleşmesini istedi.

Bahaeddin Veled Sultanın davetini kabul etti ve Konya'ya 3 Mayıs 1228 yılında ailesi ve dostları ile geldiler. Sultan Alâeddin kendilerini muhteşem bir törenle karşıladı ve Altunapa (İplikçi) Medresesi'ni ikametlerine tahsis ettiler.

Sultânü'l-Ulemâ 12 Ocak 1231 yılında Konya'da vefat etti. Mezar yeri olarak, Selçuklu SarayınınGül Bahçesi seçildi. Halen müze olarak kullanılan Mevlâna Dergâhı'ndaki bugünkü yerine defnolundu.

Sultânü'I-Ulemâ ölünce, talebeleri ve müridleri bu defa Mevlâna'nın çevresinde toplandılar. Mevlâna'yı babasının tek varisi olarak gördüler. Gerçekten de Mevlâna büyük bir ilim ve din bilgini olmuş, İplikçi Medresesi'nde vaazlar veriyordu. Vaazları kendisini dinlemeye gelenlerle dolup taşıyordu.

Mevlâna 15 Kasım 1244 yılında Şems-i Tebrizî ile karşılaştı. Mevlâna Şems'de "mutlak kemâlin varlığını" cemalinde de "Tanrı nurlarını" görmüştü. Ancak beraberlikleri uzun sürmedi. Şems aniden öldü.

Mevlâna Şems'in ölümünden sonra uzun yıllar inzivaya çekildi. Daha sonraki yıllarda Selâhaddin Zerkûbî ve Hüsameddin Çelebi, Şems-i Tebrizî'nin yerini doldurmaya çalıştılar.

Yaşamını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 Pazar günü Hakk' ın rahmetine kavuştu. Mevlâna'nın cenaze namazını Mevlâna'nın vasiyeti üzerine Sadreddin Konevî kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevî çok sevdiği Mevlâna'yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun üzerine, Mevlâna'nın cenaze namazını Kadı Sıraceddin kıldırdı.

Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman sevdiğine yani Allah'ına kavuşacaktı. Onun için Mevlâna ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen "Şeb-i Arûs" diyordu ve dostlarına ölümünün ardından ah-ah, vah-vah edip ağlamayın diyerek vasiyet ediyordu.

"Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız!
Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir"

        Bir aşk yüzünden elbisesi yırtılan; hırstan ayıptan adamakıllı temizlendi.

Gönül ehlinin ilimleri, kendilerini taşır. Ten ehlinin ilimleriyse kendilerine yüktür. Gönle uran, adamı gönül ehli yapan ilim; insana fayda verir. Yalnız tene tesir eden, insanın malı olmayan ilim yükten ibarettir.

Gönül aynası saf olmalı ki orada çirkin suratı güzel surattan ayırt edebilesin.

Aşıkların neşesi de odur, gamı da, hizmetlerine karşılık aldıkları ücret de! Aşık, sevgiliden başkasını seyre dalarsa bu, aşk değildir, aslı yok bir sevdadır.

Gönülden sözsüz, işaretsiz, yazısız yüz binlerce tercüman zuhur eder.

Dosta dostun zahmeti ağır gelir mi? Zahmet: içtir, ruhtur. Dostluksa onun derisine benzer.

Sohbet vardır, keskin bir kılıca benzer; bostanı, ekini kış gibi kesip biçer. Sohbet vardır, ilkbahar gibidir. Her tarafı yapar, sayısız meyveler verir.

Dünya sevgisi, dünya geçimiyle savaşma yüzünden sana o ebedi azabı ehemmiyetsiz gösterir. Ölümü bile ehemmiyetsiz bir hale getirirse bunda şaşılacak ne var ki?

Hile ve çare diye 'zindanı delip de çıkmaya' derler. Yoksa birisi zaten açılmış deliği kapatırsa yaptığı iş, soğuk ve ters bir iştir.

"Ey müslüman, edep nedir?" diye sorarsan bil ki edep, ancak her edepsizin edepsizliğine sabır ve tahammül etmektedir.

'HZ. MEVLANA'
Elbet Bir Gün Toprak Olup Gideceğiz, BEŞİKTAŞLI Doğduk BEŞİKTAŞLI Öleceğiz...
                 
      www.bbskd.org

Simurg

Mevlanın doğum günü kutlu olsun.
Ne mutlu bizlere bıraktıklarına sahip çıkabiliyoruz

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

keskinli

"Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız!
Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir"
nur icinde yatsin
Ölürüm Beşiktaşım,ZehirimSensin
Evvelim Sen Oldun,Ahirim Sensin

Cem Goren

Ya olduğun gibi görün Ya göründüğün gibi ol
altın kapılarımız kan oldu tayfun

Simurg

Ölenler hayvan imiş sevenler ölmez !

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

ilhan mansız_melis

Aşk'tan sonra ilgimi çekmeye başladı Mevlana.
28 Mayıs 1994 tarihinde "Kızlar futboldan anlamaz" sözüne tepki olarak doğdum.

BJK_Kübra

Alıntı yapılan: ilhan mansız_melis - Aralık 17, 2010, 19:54:15
Aşk'tan sonra ilgimi çekmeye başladı Mevlana.

Ozaman kesinlikle Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrar ve Sinan Yağmur-Aşkın Gözyaşlarını okumanı tavsiye ediyorum.. Aşk'ı sevdiysen emin ol bunlarıda beğenirsin..
Elbet Bir Gün Toprak Olup Gideceğiz, BEŞİKTAŞLI Doğduk BEŞİKTAŞLI Öleceğiz...
                 
      www.bbskd.org

IL Capitano

Inadina Gülümse Hayata : Biz ATATÛRK Gencleriyiz !!!....

ilhan mansız_melis

Alıntı yapılan: BJK_Kübra - Aralık 18, 2010, 23:02:16
Alıntı yapılan: ilhan mansız_melis - Aralık 17, 2010, 19:54:15
Aşk'tan sonra ilgimi çekmeye başladı Mevlana.

Ozaman kesinlikle Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrar ve Sinan Yağmur-Aşkın Gözyaşlarını okumanı tavsiye ediyorum.. Aşk'ı sevdiysen emin ol bunlarıda beğenirsin..

Bu aralar okuyacağım çok kitap var onları halledeyim,dediklerini de okurum abla.
28 Mayıs 1994 tarihinde "Kızlar futboldan anlamaz" sözüne tepki olarak doğdum.