Çağdışı Futbol Dersi | Fatih Kaya

[CR7]

Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'ta oynatmaya çalıştığı futbol, çağ dışı...

Günümüzde takımlar hem hücumda hem de savunmada alan daraltmak zorundalar...
En fazla 30–40 metre içinde oynanması gereken futbol, Beşiktaş'ta 50-60'i buluyor...
Rakip de savunmayla orta saha içinde baskı yaparak, Beşiktaş'ın zaten zor sağlanan bağlantısını tamamen kopartıyor...
Savunma oyuncuları da baskıyı atlatmak için topu rakip yarı alana gelişi güzel şişiriyor...
Antep'te de bu oldu...
Sonucu hüsran...
Gaziantep savunma hattını kendi ceza sahasının üstünde kurmuş...
Beşiktaş nasıl gol atacak?
Çıkardığı kadro tamamen yanlış!
Tabata'da böyle bir oyunda yalnız kalır...
Ernst ve Fink'in top tekniği ortada...
Geriye pas trafiğini işletecek kaç oyuncu kalıyor?
Yok...
Tabata yapayalnız!
Bobo çizgiye kaçarak alan boşaltacak, Holosko içeri girip savunma arkasına atılan toplarla pozisyona girecek...
Zaten rakip savunmasını kendi ceza sahasının üstüne kurmuş...
Dünyanın en kötü kalecisi bile olsa, biraz zamanlaması varsa atılan her topu leblebi gibi alır...
Beşiktaş bu düşüncede sadece bir kez başarılı oldu onda da Holosko topu ceza sahası dışına bırakmak zorunda kaldı...
Önüne alsa zaten kaleci açılan topu rahatlıkla alacak...
Geçen hafta Beşiktaş 4 golü de göbekten atmış...
Yani top yere inse, kartal kazanacak!
Hoca mı? Halen arayışlarda...
İsmail'den sol açık yaratmaya çalışıyor!
Yusuf ile Tabata'nın birbirine yakın oynaması gerekiyor...
Bunu anlamak için geçen hafta yarım saatte atılan 3 gol yetmedi mi?
Sol çizgiye hapsedilmiş Yusuf'un attığı paslarla, yılda 5'i 6'yı geçemeyen asist ortalamalı İbrahim üzerinden bir şeyler yapılmaya çalışılıyor...
Halbuki Yusuf orta alana yakın olsa, oyunun her bölgesini görse daha verimli olacak...
Tabata ile birlikte formda Bobo'ya gol rekoru kırdıracaklar...
Ama Denizli nedendir bilinmez, ısrarla Yusuf'u solda köreltmenin peşinde...
Denizli'nin artık inadından vazgeçmesi lazım, Galatasaray maçını kaybettiği taktirde, başına gelecekler belli...
Kariyerim diye diye Beşiktaş'ın başına gelmeyen kalmadı!
Eğer kariyerim dediği oynattığı çağ dışı futbolsa, kariyerini de alsın gitsin!
O'nu tutan yok!
**
Gelelim Nobre'ye...
2,5 Milyon Euro garanti para alıyor...
Attığı gol sayısı bir!
Sezon öncesi Beşiktaş'a santrafor lazım diye diye dilimizde tüy bitti...
Almayı geçtik, Hoca eldeki oyunculardan bile faydalanmak istemiyor...
Hiçbir faydası olmayan Nobre'yi, Batuhan'a tercih ediyor!
Batuhan'ın ne suçu günahı var!
Çocuk haklı, Nobre'nin Gaziantep'te kaçırdığı gollerin şansla bir alakası yok tamamen yeteneksizlik...
Sonuç?
Nobre'ye verilen 6 Milyon Lira çöpe...
Batuhan ne kadar alıyor? Senelik 250 Bin TL!
Denizli, 19 yaşındaki bir gençle inatlaşmak yerine, oynatmayı denese Beşiktaş, Gaziantep'ten puanla dönerdi...
Ama yok Hoca'nın kariyeri her şeyden önemli!
Beşiktaş'tan bile!
**
Küfür edenlerin gözü aydı, Hoca Nihat'ı da bitirdi...
Edilen küfürlerin sorumlusunun Denizli olduğunu düşünüyorum...
Nihat'ın, Beşiktaş'taki en verimli dönemiyle birlikte, Real Sociedad ve Villarreal'de başarılı olduğu bölge, tek santrafor arkası...
Beşiktaş'ta ise sağ çizgide hem savunma hem de hücum etmeye çalışıyor!
Nihat'ın en büyük özelliği oyunu iyi okuyup fırsatçılığıyla değerlendirmesi...
İspanyollar boşuna El Turco (Süper Türk) lakabını takmadılar...
Çünkü hangi taşı kaldırsan altından Nihat çıkıyordu...
Denizli ne yaptı, kendi sisteminde yem gibi kullandı...
Neticede Nihat'ı psikolojik açıdan bitirdi...
Üzerindeki baskı, artık klasikleşen uzaktan şutları ve frikik atma özelliğini bile kullanamaz hale getirdi...
**
Denizli oyuncularına göre sistem kurmak zorunda...
Kendi "sistemim de kendi sistemim" diye tutturduğu taktirde hiç bir şey olmaz!
Bir maç söylesin sadece tek bir maç!
Beşiktaş bu sisteminde en son hangi maçta çok iyi oynadı!
Kaybetsin, ama iyi oynasın! Sadece tek bir maç istiyorum!
Hatırlayan var mı?
Fatih Kaya / Hürriyet


:ok :ok :ok


Gerçekten çok haklı

[+18 !]

Çok güzel yazı ve güzel tespitler..

[keskinli]

yerinde tespitler var
özellikle yusufun inatla sol kanada cekilmesi konusunda cok hakli