Ana Menü

Altı efsane devre arası transferi

Başlatan CR7, Şubat 04, 2010, 16:10:13

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

CR7

Altı efsane devre arası transferi

    Goal.com yazarı Rafet Baran Eryılmaz, tarihin en efsane altı devre arası transferini değerlendirdi.
1-) Eric Cantona (Manchester United)
Şüphesiz tarihin en olağanüstü ara transferi! Eric Cantona,Manchester United'a geldiği günden beri; takımı için verebileceği herşeyi verdi ve bir efsane olarak sahalara veda etti. Manchester United,92-93 sezonunda Cantona gelmeden önce, yalnızca altı galibiyet almayıbaşarabilmiş ve şampiyonluk yarışının oldukça uzağında kalmıştı.Cantona'nın gelmesinin ardından yükselişe geçen United, ligin ikinciyarısında tam 18 galibiyet almış ve en yakın rakibine 10 puan farkatarak şampiyonluğa ulaşmıştır. 26 yıldır lig şampiyonluğunukazanamayan Manchester United, Cantona'nın kulüp için oynadığı beş seneboyunca tam dört kez Premier Lig'de şampiyon olmuştur. Eğer Barcelonaiçin 'bir kulüpten daha fazlası' diyorsak, Cantona'nın 'bir oyuncudandaha fazlası' olduğunu kabul etmemiz gerekir. Hem de çok dahafazlası...

2-) Yusuf Şimşek - Fabian Ernst (Beşiktaş)
Biri ortasahanın hücuma dönük kısmında harikalar yaratırken, diğerihırsı ve agresifliği ile takımını ateşledi. 2008-2009 sezonunuBeşiktaş'ın iki kupayla kapatmasında büyük rol oynadılar. Ligin ilkyarısı bittiğinde altıncı sırada bulunan enkaz bir Beşiktaş varken,ligin ikinci yarısında üst üste maçlar kazanan, zaaflarını minimizeetmiş sağlam bir Beşiktaş izledik. Telefon kulübesinde bile çalımyapabilen Yusuf ile rakiplerine korku, taraftarlara güven veren Ernst;Beşiktaş'ın bu inanılmaz başarısında büyük pay sahibi olmuşlar,adlarını Beşiktaş tarihine altın harflerle yazdırmışlardır.

3-) Edgar Davids (Barcelona)
Pek çok NBA takımı play-offlar yaklaşırken deneyimli ve işbitirebilecek oyuncuları bedavadan kadrolarına katmayı tercih ederler.İşte Edgar Davids, 2003-2004 sezonunda oynanan kötü futbolu düzeltmekve taraftarların tepkilerinden sıyrılmak amacıyla bu tarz bir yollaBarcelona'ya getirildi. Juventus'tankiralanan Hollandalı yıldız, takıma kısa sürede uyum sağladı ve ortasahada hayati bir sorumluluk üstlendi. Taraftarların ve basının büyükeleştirisine maruz kalan Frank Rijkaard'ı bir anlamda kurtaran isimoldu. Ronadinho'nun efektif bir şekilde kullanılmasını da sağlayanHollandalı oyuncu, Katalunya'da kalmayı tercih etmedi. Sezon sonundaBarcelona, ligi ikinci tamamlarken Davids, Inter'e doğru yollandı.Barcelona ise onun ardından, bitmesini istemeyeceğiniz bir ''futbolsenfonisi'' çalmaya başladı.

4-) Marcio Nobre (Fenerbahçe)
Fenerbahçe, 2003-2004 sezonu ilk yarısını lider Beşiktaş'ın 11 puangerisinde tamamlamış, taraftarların şampiyonluk için tümumutları tükenmişti. Devre arasında Brezilya'ya giden yöneticilerinasıl hedefi Alex idi. Ancak karısının hamileliği yüzünden transfereyanaşmayan Brezilyalı yıldızın yerine başka bir Cruzeiro'lu MarcioNobre alındı. Kimsenin adını bilmediği bu Brezilyalı'ya tüm kamuoyuburun kıvırdı. Ancak 18 maçta 12 gol atarak Fenerbahçe'nin şampiyonlukyürüyüşünde büyük rol oynayan Nobre, sezon sonunda büyük coşkuylakutlanan şampiyonlukta tüm taraftarların tebriklerini kabul ediyordu.Bir sonraki sezon Galatasaraykarşısında ampiyonluğu getiren golü atan Nobre, Fenerbahçelileringönlünde tahta kurdu. ''Mert'' Nobre olduktan sonra ise Beşiktaş ta

5-) John Hartson – Paul Kitson (West Ham United)
Öyle bir takım hayal edin ki, bu iki oyuncunun gelmesinden önce kümedüşmesine kesin gözüyle bakılsın. Öyle iki futbolcu hayal edin ki,yalnızca bir hafta önce geldikleri bu takımı kurtarabilmek içinterlerinin son damlasına kadar savaşsınlar. Öyle taraftarlar hayal edinki, 13 yıl sonra bile kendi oyuncularından, bu iki oyuncununyapabileceklerini beklesin. Toplamda 4,5 milyon pounda mal olan Hartsonve Kitson, oynadılkları futbolla West Ham United  taraftarlarına muhteşem bir masal anlatmışlardı. West Ham'ın  o zamanki teknikdirektörü Harry Redknapp, ''Benim taktiksel yeteneklerim asla işeyaramazdı.O sezon Hartson ve Kitson olmasaydı küme düşerdik.'' diyerekbu iki efsaneye saygı duruşunda bulunmayı ihmâl etmiyor. 

6-) Franck Ribery (Galatasaray)
Zinedine Zidane tarafından ''Fransız futbolunun mücevheri'' olaraknitelendirilen Ribery, Türkiye'de geçirdiği zaman boyunca taraflıtarafsız herkesin takdirini kazanmasını bildi. Galatasarayformasıyla oynadığı kısa süre içinde Süper(!) Ligimizin savunmacılarınatoz yutturan Ribery, 5-1 biten Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe'yegol atarak hem Galatasaray taraftarlarını coşturuyor, hem de''Anelka'nın bonusu'' olarak geldiği Türkiye'den bir Dünya yıldızıolmak üzere ayrılıyordu. Galatasaray'dan olaylı bir şekilde ayrılanRibery'nin gelişimini ''kaçan balık büyük olur'' diyerek izleyen bizfutbol dilencileri, bu kadar önemli bir oyuncunun Türkiye'de yalnızca 4ay oynamış olmasına hayıflanıyorduk.

Rafet B. Eryılmaz, Goal.com
artık iddaa tahminleri de var
"Tanrı her şeyi görür. Kimse hakkında kötü düşünmeyin" LeBron James
(Cavs'in 55 sayı fark yediği LaL-Cavs maçı sonrası)