Ana Menü

çArşı vs çarşı

Başlatan IL Capitano, Ekim 05, 2009, 11:37:57

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

IL Capitano

Bu yaziyi EksiBesiktas`tan aldim, alinti yani. Okumanizi tavsiye ederim. Bazi seyler hakkinda bayagi aciklayici.

çArşı vs çarşı

Taraftarın yönetimi protesto etmesi denince; İbrahim Altınsay'ın 'Asi Ruh' belgeselinde söyledikleri geliyor aklıma. Yönetim protesto etmek, yönetim değiştirmek, başkan indirmek taraftarın işi değildir, bu sağlıksız bir yapı ortaya çıkarır diyordu.

Haklı olduğunu 10 senedir görüyoruz. Taraftar yönetimi protesto ettiği andan itibaren, taraftara misyon yüklenmeye başlıyor. Peki o zaman niye şimdi istifa istemiyorsunuz? Protestonun sonunda gelen istifa dahi tribünün baş aktörlerini yoruyor, hırpalıyor. Tribünün dinamiklerini bozuyor. Bunu biliyoruz.

Çok uzatmamak istiyorum. Bir süredir Alen'lerin Demirören'i protesto etmeye gönüllü olmadıklarını, hatta Harun'un açıktan destek verdiğini görüyorduk. Ama bir yandan da, 4 sene önce dahi, yani Demirören yeniyken, Alen ve Cem'in; 'muhalefet ortaya çıkmalı, harcanan paraların hesabını biz soramıyoruz, onlar sormalı' dediklerini de.. Veya defalarca tribünde patlayan istifa isyanına yol verdiklerini de gördük.

5 seneyi Demirören gitsin-gitmesin çekişmesiyle geçirdi bu tribün. Bu 5 sene içinde kapalı tribünden, kapalı kutu'nun da (yani satılmışlıkla suçlanan grup) katıldığı Demirören protestoları dinledik. Bunların her biri olaylı oldu. Gerçek bir muhalefet olsaydı o olaylardan hemen sonra, bu kulübü ve tribünleri bu hale düşürenlerden hesap soracağız deme fırsatına sahipti. İlk olarak onlar kapadı gözlerini bizim tribünde çektiğimiz çileye. Bir tribün grubu, bu Çarşı da olsa, kongrede geliyoruz diyen bir muhalefet olmadığı sürece başkan indiremez. Tribün grubu sadece rahatsızlığı belli eder, ortamı hazırlar.

Hatta ne olur? Bundan 1 hafta önce yazmıştım. Tribünün amigoları gözaltına alınır. İlk fırsatta stada girişleri yasaklanır. Çünkü ertesi hafta tribünde Emniyet müdürü ve vali ile kolkola maç izleyecek olan başkandır. O da yetmez demiştim; tribüne Erdem Fora gibi 3-4 adam salınır. Bu adamların hepsinin arkasında 50 kişi var. Denir ki; bak bu kapalı tribün senin olacak. Ama önce şu Alen'i, Cem'i, Hakan'ı indirin ordan. Verirsin 200 bilet, her maç kavga çıkar, tribün karışır. Basına da haber olur; rant kavgası. Ayhan, Alen ve etrafındakiler bunu çok iyi biliyorlar. Yetmezmiş gibi zaten üzerlerinde 6-7 senedir Erdem Fora denen kiralık katillikten sabıkalı adamın baskısı var. Herkesin eli tetikte bekliyor Alen'i ordan indirmek için. Geçen sene başında her maç setin üzerine saldırı oldu. Yönetim protestosu Alen'lerin kontrolünde olduğu an bilet kesilir.

Ben bunları dedikten bir kaç gün sonra Denizli maçında yemlenmiş grupların, üzerlerinde karagümrük formaları, karşıyaka atkılarıyla kadın, çoluk, çocuk demeden istifa isteyenlere nasıl saldırdığını gördük. Ama insanlara bu da yetmedi, yine Alen satılmış dendi. 75. dakikada yönetim protestosuna tamamıyla yol veren, maçın başında yönetimi protesto etmeyeceksiniz diyenlere rest çektiği için saldırıya uğrayan, karagümrüklü çete çocuklarının boğaz kesme işaretlerine maruz kalan Cem, Alen gibi isimler yine satılmışlıkla suçlandı. Bu adamların çoğunun nasıl yaşadığını, neyle geçindiğini gıdım bilmeyen, kendi tahminleriyle, antu'daki yalancılarla veya basından okudukları 2-3 üfürükle yönetimden yemleniyorlar diyenler dolu ortalık. Bugüne dek bu adamların yönetimden yemlendiğine dek tek bir kanıt veya şahit bulan var mıdır? Peki öyle olmadığına birebir şahit olan ve kesinlikle temin eden insanları niye dinlemezler? Bu insanlar da Cem'den mi yemleniyor; yönetimden rant sağlamıyorlar demek için?

Peki bu işin sonu nereye varır? Tribünde o abi dene kişileri tanıyanlar bilir; Alen misal bildiğin şeker bir adamdır. Yönetimi protesto etmiyoruz dediği dönemde de, 'protesto yok, lütfen'den öteye gitmezdi tavrı. Küfürü durduramayınca off be diye elini alnına koyar güler. İsim vermeyeyim, simaen bilip de, ismini bilmeyenler de anlasın; yanında beyaz saçlı adamlar var hani, genç ama beyaz saçlı. Birinin saçı uzun hatta. Kapalıya geldikleri an insanlar önlerini ilikler, yol açar. Ama maç günü dahi bu adamları Beşiktaş'ta tek başlarına bir kaldırıma çömmüş, birini beklerken görebilirsiniz. Gözlüklü temiz yüzlü bir adam var. 80lerden beri tribün efsanesi, otobüste karşılaşırsınız mesela onla. Daha 20 yaşındasınızdır, selam edersiniz başınızla, gel der yanıma, başlar anlatmaya. Kendince tavsiye verir, doğru Beşiktaşlı nasıl olur diye, sürekli gülümseyerek. Bir abisi vardır bu tribünün, panzere açar kollarını, siper eder kendini gözünü karatır. Ama konuşmaya başladığı zaman heyecanı hala gözlerinden okunur. Sevinci çocuk gibidir bunların. Heyecanları bizden bile daha komplekssizdir. Aabi, abii diye geziniyor ya millet, bunlar hakikaten güzel abilerdir. En önemlisi Beşiktaş semtinin çocuklarıdır. Beşiktaşlıdır bunlar.

Bu işin sonu nereye varır demiştim.. Karşı tarafta bekleyen boğazlı kazaklı, siyah ceketli, kirli sakallı.. ama en fenası pis bakışlı adamlar var. Maç önceleri etrafında 15-20 kişi toplamadan gezinmeyi kendine hakaret gören adamlar. Adları hep adi işlere, çek-senet işlerine, cinayetlere karışmış adamlar. Çarşı'nın a'sını değiştireceğiz diyen, Gündoğdu marşı söylenmeyecek diyen adamlar. Yönetimden yol alıp çoluk çocuk demeden insanlara saldıran, kapalı tribüne kara günleri yaşatanlar.

Bu adamlar tabi ki sözlükte, blogda, forumlarda yazılanlar sayesinde almayacak o tribünü. Ama olur da, söylemeye çekiniyorum, o kapalı tribünü bu adamlar alırsa, sete çıktıkları an bozkurtla selamlayacaklar adamlarını. Herhangi bir maçın herhangi bir dakikasında en şoven sloganlar yükselecek kapalıdan. Bağırın diye tükürükler saçılacak, sevmedikleri insanlar tonla sopa yiyecek. İşte o gün Kapalı tribün bitmiş olacak.
Biz ise geçmişe dönüp, Alen'ler yönetimden nemalanıyordu, o yüzden Demirören'i protesto etmiyorlardı mı diyeceğiz bilmem.

Ben kendi adıma o stada gittiğim her gün, stadın önünde bu karagümrük formalı, karşıyaka atkılı, siyah ceketli adamları gördüğüm ama tribünde setin üstünü bu adamların alamadığı her gün, Köyiçi'nde gözlerinin içi gülen o heyecanlı abileri gördüğüm her gün, dünyanın en güzel atmosferinin yaratıldığı, en güzel bestelerin patladığı her gün, böyle bir tribünü yarattıkları için; tribünün bu adamlardan uzak güzel kalmasını sağladıkları her gün, bu mafyözlerin kapalıda boru öttüremedikleri ve de yumruğu havaya kaldırıp, Gündoğdu marşının bağırdığımız her gün.. bu yönetimden rantlanıyor denen adamlara teşekkür edeceğim. Gün ola ki kendi semti ile Beşiktaş semtini karıştırmış bu adamlar tribünü alırsa, şimdi Çarşı'nın kurucularına iftira atan herkesi yeni tribün 'reis'leriyle övünmeye davet edeceğim.
Inadina Gülümse Hayata : Biz ATATÛRK Gencleriyiz !!!....

[KralKartal]

Aciklayiciligi tek tarafli olmus, keske diger taraftarnda daha aciklayici olsaymis..

Yonetim ve CARSI iliskisini bilmeyen yokta, onceleri pek kimse bilmiyordu

bu gundeme geldiginde fenerli hain ilan edilirdin

ama simdi hersey acik..


Günümüz futbolda bunlar artik 'normal' oldu..
Ama eger ki BESIKTASA zarar verdiginde bu normallik devam ederse
durum ANORMAL olur ve TEPKI toplar..
Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi

IL Capitano

Eger Demirören Carsi iliskileri o kadar saglam olsaydi, Karagumruklu o kiralik katilleri tutmasina gerek kalmazdi.
Inadina Gülümse Hayata : Biz ATATÛRK Gencleriyiz !!!....

Cem Goren

oraya gıderken kırmız-syha forma yada atkı takmanın ne anlamı var yıllardır o ortada maç ızleyemez olduk herkes kendı bolumu kendı yerı olayı var hatta bı gun sıvas maçıydı unutmuyorum alt ortaya geldım yanımdada kuzen vardı adam donup burası karagumrugun yerı gıbısınden konustu tatsızlık cıkmasın dıye bızde ayrıldık tabı adamlar ele gecırmısler orayı
bu bı ornek sadece ama herkes neyın ne old. anladı bılıyor o pankartı acanlarıda saksakcılarıda az cok tanıdı besıktas taraftarı...
altın kapılarımız kan oldu tayfun

[KralKartal]

Alıntı yapılan: IsVecKarTaLi - Ekim 05, 2009, 17:13:57
Eger Demirören Carsi iliskileri o kadar saglam olsaydi, Karagumruklu o kiralik katilleri tutmasina gerek kalmazdi.

Gözdagi... Dedigimi yapmazsaniz, orada zor tutunursunuz..



Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi

Cem Goren

altın kapılarımız kan oldu tayfun

IL Capitano

Bilgili yönetimindeyken severdim, secilince sevindim, sonra yavas yavas sevgim yok olmaya basladi, arasira acidim , yazik dedim kartal askiyla, parasiyla rezil oluyor dedim ama artik sadece NEFRET ediyorum o sahistan..
Inadina Gülümse Hayata : Biz ATATÛRK Gencleriyiz !!!....

[KralKartal]

Sinan Engin olayindada belli olmadi mi?
guvendigi birileri vardi, ve guvendigi adamlarda meydana cikti..

belli..

uzuluyorum, ele gülerken ne hale dustuk..
Etikete gerek yok, eskiler tanir bizi

NoPasaran

Kendi eden bulur..

Artık herkesin ağzında ÇarşI Demirörenin yanında diyorlardı..

gÜVEN YOK OLDU

Şimdide tekme yiyorlar..
Aşk bu Aşk !

volkanca.net