Ana Menü

Şiirlerimiz

Başlatan Simurg, Şubat 06, 2007, 17:44:16

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Simurg

Uzaklarda
Çok uzaklarda seni seven biri var
Seni cok seviyor seni cok özlüyor
O seni her sarkida beste
Her siirde güfte kadar içiçe seviyor.
Ömür gibi yasiyor seni özelsiyor

Her resmine bakisimda
Senin icin agliyor çicegin
Seni düsünerek hülyalaniyor.

Bana her seferinde gel deyislerin
Seni cok seviyorumla
Veda edişlerin ve tabii ki
Her saniye seni düslemelerim.

Sen benim canim
Sen benim kiyamadigimsin...


Sen beni yildizlarin
Parlakligi kadar aydınlattın
Günesin sicakligi kadar sevdin.
Hani baharın müjdesi papatyalar var ya
Onlar kadar saf ve karlar altindaki
Kardelen gibi sevda duyarak sevdin.

Yine de belki gelirsin diye
Umarsızca saatlerce seni bekliyorum.
Karlar erisin bir gün mutlaka beni saracak
Saçlarımı yüzüne dolayacak
Kokumu salacaksın üzerine
Ve yakama bir kardelen iliştireceksin.

Düş değil biliyorum
Cünkü seni cok seviyorum..

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

melankolizm

BEN BU YURDUN TAPUSUYUM

Kulağıma ezanla, TÜRK demişler adıma
İslam'ın şerefinden, eklemişler oduma

Zalimin başına dert, mazlumların ahıyım
Gelip geçen tarihin, en büyük silahıyım

Doğudan batıya dek, her yere satır satır
Adımı şimşek yazar, şanımı gök anlatır

Yoktur yağıdan korkum, dört bir yanda ben varım
Kuşatılsam her gece, yıkılmaz tunç duvarım

Bir yanım Alp'tir benim, Eren'dir diğer yanım
Bu bayrak yere inmez, verilmeden son canım

Yıldız benim bedenim, ruhum ise Hilal'dir
Pusatın adı Kürşad, minareler Bilal'dir.

Ya dön tersine tarih, ya bu itleri sustur
Çağlara mühür vurmak, yalnız bana mahsusdur

Çiğnetirsem vatanı, dert çıksın muradıma
Atam kalkıp mezardan, tükürsün suratıma

Mazluma bir demet gül, zalime korkunç pusuyum
Adım TÜRK ise benim, ben bu yurdun tapusuyum



MIRZABEG

black_eagle_sefa

Kara gözlüm, efkarlanma gül gayri
İbibikler, öter ötmez ordayım
Mektubunda diyorsun ki: 'Gel Gayri'
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım

Ah çekerim resmine her bakışta
Bir mahzunluk var o boyun büküşte
Emin ol ki, her sigara yakışta
Sanki, duman tüter tütmez ordayım

Mor dağlara karargahlar kurulur
Eteğinde bölük bölük durulur
On dakika istirahat verilir
Tüfekleri çatar çatmaz ordayım

Dağlar taşlar bu hasretlik derdinde
Sabır sebat etmez gönül yurdunda
Akşam olur tepelerin ardında
Daha güneş batar batmaz ordayım

Aramıza dağlar girmiş koskoca
Meraklanma gönlüm dağlardan yüce
Bir gün değil, beş gün değil, her gece
Yatağıma yatar yatmaz ordayım

Bahar geldi koyun kuzu koklaştı
İki aşık senelerdir bekleşti
Kara gözlüm, düğün dernek yaklaştı
Vatan borcu biter bitmez ordayım......................
45'lik plak,35'lik rakı,25'lik hatun...

cmcpgc

Son Sözün Şiiri

--------------------------------------------------------------------------------

Farzet ki son sözlerim bunlar
Hani ölüm dayanmış kapıma
Utanmayacağım yani dediklerimden
Cevabını duymayacağım
Ki biliyorum aslında
En azından, tahmin edebiliyorum
Farkındayım yani pençesine düştüğüm
Amansız ölümcül hastalığın
Farkındayım yani
Karşılıksız aşk denilen illet
İçten içe bitirmekte beni
Ama şimdi bu değil, olmasın, ölüm sebebim
Farzet ki ben bambaşka bir şeyden ölmekteyim
Utanmaksızın konuşabilirim yani
Varsa bildiğim bir sır, paylaşabilirim
Dağlara taşlara haykırarak
Yahut, fısıldayarak kulağına
İtiraf edebilirim, utanmam
Cevabın umrumda değil artık
Duymayacağım
Şehadet olmayacak son sözüm belki de
Yani cehennemlik olurcasına fenayım
Yani aşığım sana, onu diyeceğim
Sonra cevabını duymadan öleceğim.


G.Özdemir
Bu vatan askiyla büyüdük biz anam
Sahip olamaz ki topragima düsman !
Binlercemiz öldük, yine de ölürüz
Yildiramaz kimse iste son sözümüz !

Dem@

Kimdir O?

Herşeyi bilir sinsice susar
Sen yaparsın o gelir bozar
Son günü bekler nefreti kusar
Kalbi bataklık yarını yutar
Görmezsin, duymazsın, hep vardır

Tepede beyaz bir saray
Sarayda soytarı bir kral
Kara haber onun işi, sıra kimde?
Kanlı resimler ressamı
Sergide insan mezarı
Satılık olan karanlıktır çerçevede

Tanrısı para, kendine köle
Sözleri zehir, onu dinleme
Sadık uşakklar eteğini öper
Korku üretir, sislere gizler
Alırsın, satarsın, yutarsın.

Tepede beyaz bir saray
Sarayda soytarı bir kral
Kara haber onun işi, sıra kimde?
Kanlı resimler ressamı
Sergide insan mezarı
Satılık olan karanlıktır çerçevede

Dem@

UNUTTUM SENİ


YÜREĞİME TAŞ BASIP


GİDECEĞİM BURALARDAN


GÖZLERİMDEN YAŞLARI SİLİP


HAYATA YENİ BİR ADIM ATACAGIM


SULARIN DERİNLİKLERİNE ALDIRMADAN


KOŞMAYA BAŞLAYACAĞIM


O ZAMAN UNUTTUM SENİ DİYİP


DERİN BİR NEFES ALACAĞIM


MUTLU OLURSUN BELKİ


BELKİDE ÇOK ÜZÜLÜR


KAFANI TAŞLARA VURURSUN


O ZAMAN UNUTTUM SENİ DİYİP


GİDECEĞİM BURALARDAN


SANA KİM YARDIM EDER


KİM AYAKTA DURAMANI SAĞLAR


BİLEMİYORUM!


BENİ İSTEMİYORDUN ŞİMDİ


SEN SENİ İSTEYEN BİRİNİ BUL


BELKİ BENİM KADAR SEVMEZ SENİ AMA


ŞUNU SÖYLEBİLİRİM SANA


SEN SENİ BENİM KADAR SEVENİ ASLA


AMA ASLA BULAMAZSIN


ŞUNUDA UNUTMAKİ UNUTTUM SENİ...

Simurg

Bazen agladiginizda,
Kimse goz yaslarinizi gormez.
Bazen iciniz yandiginda,
Kimse acinizi gormez.
Bazen endiselendiginizde,
Kimse derdinizi gormez.
Bazen mutlu oldugunuzda,
Kimse guldugunuzu gormez.
Ama bi OSURSANIZ...
Herkes Duyar........


bitiyorum buna yaa
;D ;D ;D ;D ;D ;D

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

melankolizm

Dede Korkut Destanı'ndan




Ulaş Oğlu Salur Kazan Beğ in destanını
Dedem Korkut'un anlatması, kopuz çalıp dinletmesidir :


Şölenlerde dokuz türlü aş yenir;
Ala geyik, süt kuzusu, kuş yenir..
Ak kımızla taş da olsa, hoş yenir.
Toy kurulur aşın sonu gelende
Dedem Korkut varsa eğer şölende.

Bugün yine bir otağda şölen var
Yır söyleyen, el şaklatan, gülen var..
Dediler ki: "Otağa bir gelen var.."
Karşılayıp yol açtılar gelene,
Dedem Korkut, yom getirdi şölene.

Hem kımıza, hem azığa kanıldı.
Şükredilip Hak Peygamber anıldı.
"Boy boylansın, soy soylansın denildi
Dedem Korkut, bağdaş kurup yanladı,
Kopuzunun telleriyle ünledi:

-"Beğlere beğ, bana ozan derler hey
Yüzyıllarca dilde gezen derler hey!
Ulaş Oğlu Salur Kazan derler hey!
Bir Beğ vardı; yırtıcı kuş bakışlı,
Kendi kaplan, atı ceylan sekişli...

Yağız aygır kuduranda binici;
Kara kâfir kuduranda yenici,
Meydan içre, kanı kanla yunucu.
Bilekleri, körpe çınar kabası;
Koç burunlu Han Uruz'un babası

Düğünlerde doksan davul dövdüren,
Al aygıra, kara demir gevdiren,
Kırk mızrağı, kalkanıyla çavdıran..
Kükreyende, arslan dense gerekli;
Saldıranda, kara doğan yürekli!.

At sürerken savrulanda hırkası..
Gölgesinden kızıl devler ürkesi.
Dar boğazda, kalmış yiğit arkası,
Bayındır Han güveyisi Kazan Beğ
Obasından taşra çıkıp dedi:" Hey!

Doksan tuğlu otağlarım kurulsun.
Doksan yerde ipek halı serilsin.
Gökyüzüne ala sayvan gerilsin..
Doksan yerde koç kazanım kaynaya,
Kös vurula, al kısraklar oynaya.."

Beğ ünüdür, duyulması tez olur.
Dağ yassılır, gök kayalar toz olur.
Beğ gönlüne düşen damla köz olur!
Ak elleri bileğinden kınalı
İnce kızlar alca şarap sunalı.

AsA

CENNETTEN MEKTUP
Hasretim sana dediğin de
Aklımın her köşesinde sen vardın
O masum gülüşün ve saf sevginle,
Beni sadece mutlu eden şey
Bana hasret kalman değil
Beni ölümüne sevmendir.

Beklide şu anda sevgin
Benim en değerli hatıramdır
Burası ne kadar karanlığa boğulsa da
İnan ki ben seni asla unutmayacağım
Bendeki bu hatıranı asla kaybetmeyeceğim
Şu an bu dünyada senin yanında olmasam bile...

Bil ki ben sadece seni sevdim
Senin uğruna bu dünyayı hiçe saydım
Bir hiç uğruna bu karanlığa hapsoldum
Ama hiç de pişman deyilim
Çünkü seni ölümüne sevdiğimi gösterdim
Dünyaya bir daha gelsem yine seni severim..


alintidir..

melankolizm

Lisan

Güzel dil,Türkçe bize
Baska dil, gece bize
İstanbul konusması
En saf, en ince bize

Lisan sayılır öz
Herkesin bildiği söz
Manası anlasılan
Lügata atmadan göz

Uydurma söz yapmayız
Yapma yola sapmayız;
Türkcelesmis, Türkcedir;
Eski köke tapmayız

Acık sözle kalmalı
Fikre ısık salmalı
Müteradif sözlerden
Türkcesini almalı

Yeni sözler gerekse
Bunda da uy herkese;
Halkın söz yaratmada
Yollarını benimse

Yap yasayan Türkceden,
Türkceyi inciltmeden
İstanbul-un Türkcesi
Zevkini, olsun yeden

Arapcaya mayletme
İran-a da hic gitme
Tavcih-i halktan ögren
Fasihlerden isitme

Gayn-lı sözler emmeyiz
Cocuk degil memeyiz
Bir kac dil yok Turanda
Tek dilli bir kümeyiz.

Turanın bir ili var
Ve yanlız bir dili var
Baska bir dili var... diyenin
Baska bir emeli var

Türklügün vicdanı bir
Dini bir, vatanı bir
Fakat hepsi ayrılır
Olmazsa lisanı bir.
                     
                           Ziya Gökalp

Dem@

Suskun

Bil ki;
Sen akarsan
Ben çağlarım,
Sen esersen
Ben gürlerim,
Sen anlatırsan
Ben dinlerim,
Ama
Sen susarsan
Ben biterim.

Derin suskunluğunun
Kalın kara perdelerinden
Dikiliyor kefenim.

En zor olanı
Ne konuşmak
Ne de susmak,
Susanın karşısında
Bekler olmak.

Kimler esir etti
Seni suskunluklara
Gitsem, bulsam
Öldürsem
Yine susar mısın?

Konuş diyorum, susuyorsun.
Susma diyorum, susuyorsun.
Sorduklarında beni sana
"Nasıl bilirdiniz" diye
Yine mi susacaksın?

...

(Susma hakkımı kullanıyorum)

Simurg

Hayat
Doğuda sessizlik
Suskunluk anlamında
Batıda ise
Değerli bir taş sanki
Susmak doğuda
Erdem
Meziyet anlamında batıda ise
Değersiz bir hak gibi
Ayır bizi boğaziçi
Kutsa beni atlatmadan
Gülmek
Doğuda utanç
Kibir anlamında
Batıda ise
Doğal bir istek sanki
Bilgi
Doğuda saygınlık
İtibar anlamında
Batıda ise
Paraya endeksli
Ayır bizi boğaziçi
Anlat bizi ayırmadan
Aci, ağrı ve sonsuz çile
Politikayla yok hiç bir dilde



AYIR BİZİ BOĞAZİÇİ!!!

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

Sen gİbİ

Taşıdığın her duyguda olmak var ya

Adını koyup gözlerinin uğruna ölmek gibi

Kalabalık zannettiğim her yerde bir sen olursun ya

Kalbinde olup başka yerde var olamamak gibi

Koşuyorum zannedip başladığın yerde olmak var ya

Gitmelerin en kıskancı sen gibi

Saatlerin en geçinde geceyle olmak var ya

Özlemin en uzağı, en tuzağı gibi

Seninle olmak var ya

Her duygunun en zoru gibi


Hayat ve ölüm sen gibi...
_________________
ESKİDEN

Sana seni anlatamadım
Koydukça ellerine umutları
Susuzluğa açtın yapraklarını
İnatla süründün içimde
Yaşayan tek canlı gibiydin
Nefesini, nefesimi içine hapseden
Beni aldıkça kalbine
Sana seni anlatamadım

Koşar adım döndüğümüz sokaklara döndün hep
Gençliğini yaşadın yeniden
Ay oldukça sessiz
Kayboldukça hırçın oldun
Bana seni sordun
Yine seni sana anlatamadım

Yalnızlık terapime gölge oldun
Oysa alışmıştım ben,
Bir doz resminden alarak
Bir sabah, bir akşam...
Aşkı yaşamıştım eskiden

Yıllanmış düşler sarhoş etti beni her gece
Heyecanla seni bana anlattım, anladı
Ama seni sana anlatamadım
Ne eskiden, ne de şimdi...
-------------------------------------------------------
KAHVE GÖZLÜM
Ben seni dalgalarında sevdim Akdeniz'in
Denizin melteminde okşadım saçlarını
Kırık bir balıkçı masasında tuttum ellerini
Soğuktu, titriyordu üstelik
Gözlerine sordum sebebini
Cevabı yıldız yıldız parlamak oldu
Her akşamı nefretle beklerdim
Çünkü alırdı seni benden
Sabahları iple çekerdim
Koşarak bana gelişini günaydın deyişini
Yıldız gözlerini özlerdim
O kara rıhtımda insanlar ağlaşırdı
Mendiller sallanırdı ufuklara uzun uzun
Ayrılığı seyrederdik sessiz ve masum
Vapur düdükleri öterken hep göz göze gelirdik
Öldürseler bile bizi ayıramazlar derdik
Yeminler, verilen sözler hep boşmuş
Ayrılmak yalan değilmiş kahve gözlüm
Anladım yine de seni ve sevdamızı unutmadım
Senden son ayrılışımı düşünüyorum
Sararan söğüt dalları arasında vedalaşmıştık
Unut beni demişti titreyen dudakların
Oysa ben biliyordum senin unutulmaz olduğunu
Git artık diye haykırıyordun
Çıkan bir hazan rüzgarı eteklerini dalgalandırırken
Dikkat ettim gözlerine ağlıyordun
Sevdiğim dalgalara düşman oldum
Denizin meltemine kin bağladım
Öterken vapurun acı düdüğü
Kahve gözlüm ilk kez ben de ağladım
Ne balıkçı lokantasında ki rakı
Ne de martı sesleri
Unutturmadılar seni bana
Nefret ettiğim akşamlar aldı seni benden
Şimdi umudum sabahlarda
Gün ağırana dek seni bekleyeceğim
Deniz kenarında ki yeşil bankta
İşte orada çaresiz, yıkılmış
Belki de ölmüş biri olacak
Belki bir sabah geleceksin
Lakin vakit geçmiş olacak
_________________
sensizim üşüyorum
kilit vurdumkalbime hayallerime
ne bundan sonra sevdaya dair birşeyler beklenebilir
yüreğimden,
nede sevebilirim bir başkasını delicesine,
canımı verecek gibi

al artık sevdaya dair ne varsa üzerimde
paylaş kendinle,geleceğinle

düşünüyorsun dimi bazen
''alıştı bensizliğe''diye
hıh
kolay sanıyorsun dimi ömrümü sensiz geçirmeyi,
gittiğin ilk andan gözlerim güldü sanıyorsun dimi,
güldümm evet
ama içim ağlıyor içim,gülsemde
gözlerim acı bakıyor artık

sana kolay geldiği gibi kaçmaksa eğer ,vaz geçişse
ben zoru seçiyorum,hayallerim kaybolsada,
ben canımı geri istiyorum
SENİ HALA ÇOK SEVİYORUM...
_________________
VAR MISIN ?
Biliyorum şaşıracaksın
Son sözler gibi gelecek kulağına
Yoo yanılmıyorsun.
Son sözler bunlar.
Bu uzaklığı kaldırmak için ortadan
Sadece bir ufacık his'tik, sen bana ben sana
İki satır lâf, iki mısralık şiirdik
Bir gülücüktük
Bir soru isareti
Oysa daha fazlasını istemek bencillik mi?
Anla artık!
Sözler var ama satırlar yetersiz
Düşünceler var ama sayfalar yetersiz.
Duygular var ama mısralar yetersiz.
Anla artık biliyorum bir sen var, bir de ben
Uzak uzak yerlerde ayrı ayrı şehirlerde.
Ama desem ki, sana:
Biz demeye var mısın?
Desem ki, ne sen olsun, ne de ben.
Bir biz olalım.
Var mısın
_________________
Giderim

Aglarim ben gun batiminda,
Bazen sebepsiz bazen yarinlara..
Bilemezsiniz beni..bilmeyin..
Tek bir dost kalmami$ yanimda..
Korkarim ben insanlardan..
Yalansiz yada dogruca..
Bazen firtina..bazen yagmur altinda..
Ko$arim ben yarinlarima..
Sevmem ben sevemem..
Kalbimi calmi$lar..artik istemem..
kuskunum ben dunyaya..
Belki sana belki dosta..
Mutsuzum i$te..yine..
Giderim ben ama nere..
_________________
Söyleyemediklerim

Gözlerindi sustuklarım..
Söylediklerimle aynıydı hemen hemen
Aynadaki yansımamdın,gözlerinde görüyordum kendimi..
Susuyordum..
Çok şey gizli kaldı,çok şey saklı..
Biraz da yalandık aslında,biraz..
Her şey gibi..
Dönüp dolaşıp aynı limana gelmek zorunda
O gemi,söyleyemediğim,sustuğumdur..
Yalanlar içinde boğulduğumdur..
Hayallerimdir kurduğum,düşlerimdir..
Biraz da malumdur..
Ben seni sevdim...
Konusmadan,susarak..
Gözlerine baktığımda yüzbinlerce kelime akardı gözlerine..
Bir tanesini bile anlayamadın yazık..
Dilindeki aynıdır dilimdekinle..
Milyonlarca insan gibi..
Gözlerimle aynı dili konuşan gözler tektir işte..
Söyleyemediklerini,gözlerin anlatır..
Bir çift göz daha vardır,tanıdık..
Kelimeler boşa gider gerisinde..
Şimdi konuşmak istiyorsan hala kus kinini,
Ama anlamaz gözlerim seni,
Sen bana çok yakın,gözlerin bana en uzak..
tenin tenimedeğsin de,
Gözlerin gözlerime tuzak!!
_________________
BENIM ÖLÜMÜM
Sana inat bir gün ölecegim.
Sana inat ve senin güzelligine...
Lale bayraminda güllere,
Yasanmamis hayallere inat,
Senin en arzulu, en güzel çagina inat!
Kahkahalar atarak ölecegim.

Kefenim olmamak pahasina;
Is olsun diye, spor olsun diye...
Kalleslik olsun, kurnazlik olsun diye...
Sinsice ölecegim, haince ölecegim.
Nasil ölünürmüs gösterecegim.

Ibrat alacaksin, kiskanacaksin.
Ilkten tanimayacaksin tabutumu.
Sonra öldügüm söylenecek inanmayacaksin.
Sonra onu bir iki defa görmüstüm diyeceksin...
Yüzünün kizardigini göremeyecekler,
Sükredeceksin.

Sonra sessizligim hükmedecek tüm limanlara
Ölü yelkenliler batacak.
Sebepsiz öldügüme hükmedeceksin.
Kendini avutacaksin kandiracaksin
Ben ölmüs olacagim, susacagim.
Suçu benim üzerime atacaksin.

Sonra gençligim aklina gelecek,
Sonra, seni ne kadar sevdigim, sana taptigim.
Sonra çelik gibi vücudum gelecek aklina...
Gücüm kuvvetim, sihhatim nesem.
Ölümüm ecel olmayacak!
Bunu gecelere haykiracaksin.

Fakat bunu anladigin zaman
Kemiklerim çürümüs olacak.
Aynalarda birazcik katil göreceksin kendini.
Mezarimi deseceksin tirnaklarinla,
Böcekler beni tasimis olacak.
Bu dünyanin bütün milyonlari da,
Unutmayi satin alamayacak.
Sana bu kallesligi yapacagim.
Firar edecegim dünyadan,
Yüzünü bir daha görür görmez
_________________
HERŞEY SENDE GİZLİ


Yerin seni çektiği kadar ağırsın

Kanatlarının çırpındığı kadar hafif.

Kalbinin attığı kadar canlısın

Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...


Sevdiklerin kadar iyisin

Nefret ettiklerin kadar kötü...

Ne renk olursa olsun kaşın gözün

Karşındakinin gördüğüdür rengin

Yaşadıklarını kar sayma,

Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa

Sevdiğin kadardır ömrün.

Gülebildiğin kadar mutlusun,
--------------------------------------------------
Üzülme

Bil ki ağladığın kadar güleceksin

Sakın bitti sanma her şeyi,

Sevdiğin kadar sevileceksin.

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer

Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın

Bir gün yalan söyleyeceksen eğer

Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın

Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret

Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın


Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın

Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak

Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın

Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü...

Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin

İşte budur hayat!

İşte budur yaşamak!

Bunu hatırladığın kadar yaşarsın

Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün...

Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun

Çiçek sulandığı kadar güzeldir

Kuşlar ötebildiği kadar sevimli

Bebek ağladığı kadar bebektir

Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin...

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

ŞU KALBİM BENİ ÖLDÜRECEK

Şu kalbim beni öldürecek!
Yaşam onunla devam ediyor,
Ama sonu da onunla...
Sadece kan pompalamakla kalmıyor,
Beynime de esaret pompalıyor.
Ne laftan anlıyor,
Nede sözden...
Düşüncelerimi yasaklamış,
Bir dikta gibi,
Ne düşüneceğimi o söylüyor...
Bana her şey yasak,
Senden başka...
Hasretin bitmeyecek gibi,
Dalga dalga vuruyor, beynime...
Özlem dayanılmaz olduğunda,
Beni avutan yine özlenen oluyor...
Benim özlemim, hasretim...
Yaşamın
Boğazımı tıkadığı yerde
Hep sen varsın...
Beynimi kaplayan varlığın,
İstemediklerimin,
Düşüncelerimi tutsak etmesine engel oluyor...
Sevincim, acım...
Mutluluğum, ızdırabım...
Her şeyim sensin
_________________
Her defasında kaybolup... kaybolacağım
çıkmaz bir sokaktı aşkımız...

zamansız gidişlerin ardında
karışıp kayboluşa
ertelenen intiharlardı...
yasak düşlerden çıkıp
engellenmiş isyandı
ölüm mevsiminde
mor ağaçlardan nefes isteyen
acemi bir sessizlikti aşkımız

korkunun bile sustuğu kanlı sessizlikte
yaralı isyankarlarla birlikte
ölüm kusan arka sokakta işkence...

her defasında dalıp dalıp boğulduğumuz
derin bir okyanustu aşkımız

yakınlaştıkca imkansız ucurumlar
suskunluğu...yarayı....acemiliği yüreğinde taşıyan
kaybolmuş aşk yüzleri..
hayatın dibinde yaşamayı özlemek gibi
ulaşılmaz düşlerdi belki...

geçmişe dönük özlemlerin umutsuz güzelliği gibi
her defasında kaybolup ...kaybolacağımız
tenimize işlemiş yalnızlıktı bizimkisi
ÇIKMAZ BİR SOKAKTI AŞKIMIZ
_________________
Seni Seviyorum,
Çünkü,
Her sabah kalktığımda yaşamak için tek nedenim, sen varsın ...
Fakat seni sevmek için binlerce nedenim var ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Bu siyah beyaz dünyada tek renk sensin,
Bir ressamın fırçasından çıkmış gibi ...
Ama alalade bir renk değil,
Gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan bir renk ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Bu soğuk günde içimi ısıtan bir esinti gibisin ...
Hafiften esiyorsun, iliklerime işleyerek ...
Sonra da kaybolup gidiyorsun, daha nereden geldiğini
Anlayamadan ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Seni Sevmekten başka bir şey gelmiyor içimden ...
O kadar doğal ki bu duygu ruhumun derinliklerinde,
Sanki doğduğumdan beri var ...
Sadece ortaya çıkmak için seni bekliyordu ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Sensiz bir yaşamı artık düşünemiyorum ...
Sensiz bu kuru dünyada yaşamaktansa,
ölümün soğuk nefesini öpmeyi
bir daha hiç seni görmemektense hayata arkamı dönmeyi
tercih ederim ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Ne zaman bir aşk şiiri duysam, mısralardan sen akıyorsun ...
Ne zaman eski bir şarkı gelse kulağıma,
Gitar telleri arasından süzülen notalar, seni getiriyor bana ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Sen hep benimlesin ...
Gözümü kapatmam yeterli seni görmem için ...
Tatlı narin tenini ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Gözlerinin içinde binlerce yıldız,
Gecenin karanlığını delip geçiyor ...
Bana bakarken kendimi yıldızlara tepeden bakıyor gibi hissediyorum ...

Sen Seviyorum,
Çünkü,
Benliğim sana ait ...
Sen onu buruşturup çöpe de atabilirsi,
Kalbine yakın bir yere de koyabilirsin ...
Tanrım !!!
O kalbine yakın bir yerde olmak istiyorum ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Sen sensin ...
Ama sen beni ben olduğum için seviyor musun
Onu kim bilir ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Seni Sevmeyi Seviyorum ...
Seni koklamayı seviyorum ...
Sana dokunmayı seviyorum ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Saçların ellerimin arasından kayıp giderken,
Dünyada cenneti bulmuş gibiyim ...
Bir an elimde tutuyorum o cenneti ...
Bir an sonra belki de tamamen ellerimden kayıp gidecek ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Ben hiç bir erkek için şiir yazmadım, bu hep tuhaf gelmişti ...
Ama şimdi senin için şiir yazmamak tuhaf geliyor ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
İçimde bir umut var ...
Bu şiiri belki başucuna koyarsın ...
Kim bilir belki yanına da ''Kırmızı'' bir gül ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Tanrı çiçekleri yaratırken seni de onlarla beraber yaratmış ...
Papatyadan güzel,
Zambaktan asil,
Manolyadan tatlı,
Gülden daha güzel kokulu ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Güzelliğine melekler imreniyorlar ...
Dünyada ise,
Ölümlüler arasında galiba bir tek benim gibi bir iki şanslı
Onu farkedebiliyor ...

Seni Seviyorum,
Çünkü
Ölene kadar, yok olana kadar seninle olsam,
Bu herhalde bir ceza gibi gelir,
Daha çok senle olamadığım için ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Senin tarafından Sevilme fikri bile bir insanı hayatı boyunca
mutlu edebilecek kadar güzel ve asil ...

Seni Seviyorum,
Çünkü
Seni anlatmak için mısralar yetmiyor ...
Düşünüyorum bir kış gecesi bunu yazarken,
Acaba kaç şair senin güzelliğini anlatmak için binlerce mısra yazdı ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Senin gülümsemen güneşin doğuşu gibi,
İnsana her şeyi unutturuyor,
Sadece seyredip tadına varma hissi uyandırıyor ...

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Bu kadar nedenden sonra bile SENİ ne kadar SEVDİĞİMİ anlatamadım !!!

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..

Simurg

SENİ SEVİDiM BEN

Ben seni kocaman bir yürekle sevdim.Gözlerim değil yüreğimdi seni gören.Sen damarlarımdaki kana karışıp,geldin oturdun yüreğime.Başka bir yerde olamazdın zaten.Sen benim en değerli yerimde,yüreğimde olmalıydın,orada kalmalıydın.çok aşka ev sahiipliği yapan bu yürek,ilk kez bu kadar kolay kabüllendi seni.Herhangi bir konuk değildin artık.Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı,ne de uğurlama.o yüreğin gerçek sahibiydin,şimdi sonbahar kışa giriyoruz ya,ben dört mevsim baharı yaşadım senınle,çiçek çiçek açtın yüreğimde.Gökkuşağı zayıf kaldı,senın renklerin karşısında.taze bir yaprak gibi yeşildin.Açelyaydın pembeliğinle.Üzerine çiğ taneleri düşmüş beyaz güldün.Kırmızıydın bir ateş gibi ve maviydin...En çok bu renklerle anmayı sevdim seni.Denize tutkundum,denizi sensiz,seni de denizsin düşünemedim.Seni severken dünyayıda sevdim ben,insanlarıd[kufur otomatik editlenmistir-uyarildiniz]endime bile dar gelirken,içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiyim artık.....
_________________
Ben seni sevdikçe öldüm
Küçük bir kalbim vardı belkide
Ama içine sığdırdığı sevgi
okyanuslardan daha büyük
Kum tanelerinden daha çoktu
Ne kıymetimi bildirdim sana
Ne de sevgimin değerini
Hatırlarsan bir söz vermiştim sana
"Sen beni sevdiğin sürece
Seni seveceğim diye"
Ama bu sözümü tutamadım
Sen beni,seni sevmeyen biri uğruna
Bırakıp böyle gitsende
Zavallı kalbim sözünü tutamadı
Unutamadı seni
Herşeye rağmen sevdi
Gecelerce seni düşündü
Seni yaşadı her anında
Ama sen başka kollarda
Artık düşündükçe kalbim
Gördü gerçeği
Anladı sevgisini haketmediğini
Şimdi ise o sevgisini
Sana olan nefreti bitirdi
Şimdi bana dönmüşsün ne fayda
Ne ben eski benim
Ne de sen eski sensin
Kalbim dolmuşken nefretinle
Seni affetmek kolay mı sence?
Ben seni ve sevgini sildim
Seni ben değil Allah affetsin.......
_________________
Bakma öyle Sessiz durduguma,
Icimde firtinalar kopuyor,
Sebebi ne senin Varligin nede Yoklugun,

Sebebi benim SANA duydugum,
Adini bile unuttugum
ASK!!!

BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..