Ana Menü

acil karagöz ve hacivat senaryosu lazım

Başlatan Alp Erdem, Mart 23, 2009, 19:03:51

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Alp Erdem

çok acil karagöz ve hacivat senaryosu lazın varsa sizde verebilirmisiniz

Alp Erdem

karagöz ve hacivat ın bi oyununun bi videosunu verebilirmisiniz aradım bulamadım

eRe

www.erdemeksi.com
www.facebook.com/erdemeksifotografcekimleri
www.instagram.com/erdem_eksi
www.istockphot[edit]om/erdemeksi

Alp Erdem

abi benim bunu indirmem lazım nasıl indirebilirim

eRe

www.erdemeksi.com
www.facebook.com/erdemeksifotografcekimleri
www.instagram.com/erdem_eksi
www.istockphot[edit]om/erdemeksi

CR7

Alıntı yapılan: çArşı_alp - Mart 27, 2009, 17:38:07
abi benim bunu indirmem lazım nasıl indirebilirim
sothink web video downloader diye bir program var onu indirirsen tüm sitelerdeki tüm videoları indirebilirsin tabii sothink flv player'ı da indirmen gerekiyor videoları izlemek için
artık iddaa tahminleri de var
"Tanrı her şeyi görür. Kimse hakkında kötü düşünmeyin" LeBron James
(Cavs'in 55 sayı fark yediği LaL-Cavs maçı sonrası)

ergün

Konuşma 1: Alfabeyi Sökmek
(İki arkadaş yürüyorlar.)
HACİVAT – Eeee, görüşmeyeli nasılsın Karagöz'üm?
KARAGÖZ – Köftehor, hergün görüşüyoruz ya!...
HACİVAT – Canım lafın gelişi öyle denir. Yani dünden beri nasılsın, neler yapıyorsun?
KARAGÖZ – Bulduğum her işi yapıyorum.
HACİVAT – Aferin, boş duranı kimse sevmez! Keşke okuma yazman da olsaydı hiç işsiz kalmazdın!
KARAGÖZ – Boş kaldıkça çalışıyorum ya...
HACİVAT – Çok iyi!... Neredesiniz?...
KARAGÖZ – Bizim evdeyiz...
HACİVAT – Canım öyle değil, yani çalışmanın neresindesiniz demek istiyorum?
KARAGÖZ – Çalışmanın içindeyiz Hacı Cavcav!
HACİVAT – Allah iyiliğini versin, sana nasıl anlatmalı? Ne çalışıyorsunuz?
KARAGÖZ – Bilmiyor musun, ilkokul birinci sınıf kitaplarına çalışıyoruz.
HACİVAT – Efendim, onu biliyorum! Haftalar evvel alfabeye başlamıştınız. Harfleri söktün mü?
KARAGÖZ – Ben söktüm de hanım kaybolmasınlar diye tekrar yerlerine dikiyor.
HACİVAT – Öyle değil, yani harfleri artık tanıyor musun?
KARAGÖZ – Tabii tanıyorum da birbirimizi görünce selamlaşıyoruz.
HACİVAT – Senin bugün yine tersliğin üstünde.
KARAGÖZ – Köftehor, seni görünce tersim dönüyor.
HACİVAT – Pekâlâ, heceliyor musun?
KARAGÖZ – Hay hay, geceliyorum.
HACİVAT – Değil efendim, yani yanyana gelen harflerin sesini verebiliyor musun?
KARAGÖZ – Ben ses veriyorum, onlar da bir ağızdan şarkı söylüyorlar.
HACİVAT – Sinirlenmemek için kendimi zor tutuyorum. Bana güzel cevaplar versen sana yardım edeceğim ama fırsat vermiyorsun ki...
KARAGÖZ – Köftehor, yardım ettin de "Olmaz" mı dedim.
HACİVAT – Pekâlâ, bizim alfabede kaç tane harf var?
KARAGÖZ – Herkesin kendi alfabesi oluyorsa sizin alfabede kaç harf olduğunu ne bileyim.
HACİVAT – Allah Allah!... Yani Türk alfabesinde kaç harf var biliyor musun?
KARAGÖZ – Onu bilmeyecek ne var!
HACİVAT – Aferin, söyle bakalım?
KARAGÖZ – Önce sen söyle ki kendin biliyor musun göreyim!
HACİVAT – Canım bilmesem ben okuyup yazabilir miyim! Tabii yirmi dokuz harf var Karagözüm!
KARAGÖZ -Aferin, ben de öyle söyleyecektim Hacı Cavcav!
HACİVAT – Neyse... İlk harfin adı nedir?
KARAGÖZ – Köftehor aklımı karıştırma! Harflerin adı soyadı da mı oluyor?
HACİVAT – Seni ders çalıştırırken oğlun nasıl sabrediyor, "İmdat" diye bağırmıyor, aferin çocuğa!
KARAGÖZ – Oğlumu harflere karıştırmam!
HACİVAT – Efendim ilk harfin adı aaaaa'dır. Neymiş?...
KARAGÖZ – Aaaaaaadır!...
HACİVAT – Aaaaadır değil, aaaaa!...
KARAGÖZ – Hacı Cavcav, bu harfin adı bizim alfabede çok kısa idi ama senin ağzında lastik gibi uzadı.
HACİVAT – Sen kısasını öğren yeter a...
KARAGÖZ – Gördün mü, ben de sana öğretiyorum.
HACİVAT – Pekâlâ, daha sonra hangi harfler gelir?
KARAGÖZ – Bilmeyecek ne var, öteki harfler gelir.
HACİVAT – Efendim, be, ce, çe, de..
KARAGÖZ – Hay hay, peçete gelir. yemek mi var?...
HACİVAT – Hay peçete gözüne girsin! Kaç tane sesli harf olduğunu da bilmiyorsun değil mi?
KARAGÖZ – Harflerin hepsi seslidir Hacı Cavcav!
HACİVAT – Kim söyledi?...
KARAGÖZ – Kimse söylemedi ama harfin sesi çıkmazsa onu nasıl okuruz? Sen beni kandırıyorsun!
HACİVAT – Sen okuma yazma öğrenirsen, kediler de alfabeyi öğrenirler. (Hacivat, sonra Karagöz giderler.)
Konuşma 2: Bilgi Dağarcığı
(İki arkadaş beraber yürüyorlar.)
HACİVAT – Karagöz'üm yüzyıllardır herkesi güldürürsün ama senin yüzünün güldüğünü ben pek kolay kolay göremiyorum.
KARAGÖZ – Köftehor, benim gibi bir gün iş bulur, üç gün işsiz kalırsan sen de gülmezsin!
HACİVAT – Canım hemen kızma! Bakıyorum bugün gözlerinin içi gülüyor da onun için söyledim.
KARAGÖZ – Hay hay, gözlerimin içi gülüyor, burnumun dışı göbek atıyor, kulaklarımın kenarı yerlere yatıyor.
HACİVAT – Hah hah hah!... Yine yanlış anladın, yani bugün pek neşelisin!
KARAGÖZ – Öyle söylesene!
HACİVAT – Pekalâ, böyle neşeli olmanın sebebi ne acaba?
KARAGÖZ – Hiç sorma Hacı Cavcav, meğer bilgili olmak ne güzel şeymiş!...
HACİVAT – Haklısın Karagöz'üm ama bunun neşeli olmakla ne ilgisi var?
KARAGÖZ – Olmaz olur mu? Kaç gündür oğlum bana ilkokul ders kitaplarını okuyor.
HACİVAT – Şimdi anladım... Çok güzel ama kendin neden okumaya başlamadın?
KARAGÖZ – Köftehor bir yanda da okuma-yazma çalışıyorum. Sonra tekrar kendim okuyacağım.
HACİVAT – Desene bilgi dağarcığını dolduruyorsun!
KARAGÖZ – Bilgi kabarcığımı dolduruyorum.
HACİVAT – Efendim kabarcık doldurmak falan değil, yani bilgin artıyor.
KARAGÖZ – Hay hay, hem de neler neler öğreniyorum. Hele dünyanın döndüğünü hiç bilmiyordum da hemen belime bir ip hazırladım.
HACİVAT – Allah Allah belindeki ip ne olacak?
KARAGÖZ – Dünya olmadık zamanda hızlı dönmeye başlarsa, beni birden bulutlara fırlatmasın diye kendimi hemen belimden bir yere bağlayacağım.
HACİVAT – Karagöz'üm, anlaşılan senin bilgin de artsa saçmalamaktan vazgeçmeyeceksin!
KARAGÖZ – Asıl sen saçmalama da, kendine sağlam bir ip bulup beline sar!
HACİVAT – Sen şimdi ipi bırak da soracaklarıma cevap ver. Bakalım neler öğrenmişsin?
KARAGÖZ – Sor da hemen vızır vızır cevabını al!
HACİVAT – Aferin!.. Önce matematik...
KARAGÖZ – Mavi patik öğrenmedim.
HACİVAT – Değil efendim, yani hesap, kitap... Meselâ iki iki daha ne eder?
KARAGÖZ – Bunu bildim Hacı Cavcav, iki tane iki eder.
HACİVAT – Allah iyiliğini versin, ne bilmesi...
KARAGÖZ – Pataklarım ha, sen de zor şeyler sor!
HACİVAT – Sivrisinek deyince aklımıza ne gelir?
KARAGÖZ – Ne gelecek, benim aklıma şişko sinek gelir.
HACİVAT – Senin aklına gelir.
KARAGÖZ – Bekleme, başka şeyler de sor!
HACİVAT – Pekâla, çok kolay bir soru...
KARAGÖZ – Kolay sorma pataklarım, en zorunuda sor!
HACİVAT – Pekâla, çok kolay bir soru...
KARAGÖZ – Kolay sorma pataklarım, en zorundan sor!...
HACİVAT – Hele sen dinle!... Bir gün kaç saattir?
KARAGÖZ – Köftehor, bizim duvar saati kaç aydır bozuk... Ne bileyim bir gün kaç saat...
HACİVAT – Karagöz'üm şimdi soracağımı bilmek için okula bile gitmeye gerek yok... İyi düşün!...
KARAGÖZ – Düşündüm, çabuk sor Hacı Cavcav!
HACİVAT – Efendim, şu bildiğimiz su kaç şekilde bulunur.
KARAGÖZ – Bunu bilmeyecek ne var?
HACİVAT – Âferin Karagöz'üm, söyle bakalım?
KARAGÖZ – Bardakta, sürahide, banyo kazanında...
HACİVAT – Allah iyiliğini versin! Su akıcı olarak, buhar ve donmuş olarak üç şekilde bulunur.
KARAGÖZ – Düşündükten sonra onları da söyleyecektim.
HACİVAT – Ağzımda kaç diş bulunur?
KARAGÖZ – Adamına göre değişir Hacı Cavcav! Kiminde otuz tane olur. Kiminde üç tane... Bazılarında da takma diş olur.
HACİVAT -Sinirim bozulmadan ben gideyim. (Giderler)