Ana Menü

Sevda Sokagında Yaşanan Çelmeler

Başlatan ceren, Şubat 06, 2009, 18:29:06

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ceren


Acılarından doğar demişti o gece güleç yüzlü hırçın Karadeniz çocuğu ona... Aynı masada oturdukları tüm güleç yüzlü dostlarının gözleri yaşlıydı... Karadeniz'in güleç yüzlü çocuğu "ne oluyor haçan size" dedi... Ne oldu bizim devrimci ruhlarımıza böyle gözleri yaşlı oldunuz dedi... Sonra eline gitarı aldı İstanbul'un deli yürekli çocuğu bu senin için dedi...
Baba ben yıkıcıyım ama
Kendini bilmez değilim
Yaşamak istiyorum sadece
Kendi savaşlarım uğrunda
Ben sadece ben olmak istiyorum
Işık hızıyla geçen zamanı
Yaşamak belki de çok zor
Korkuyorum ben geçmişten
Korkuyorum gelecekten *
Deli çocuk umutların don-kişotluğunu yaptığı şehirde geçmişin moloz yığınlı anılarıyla sevişti o gece... Hiç gelmeyen sevdaları geldi aklına... Geçmişi buram buram içinde gezindi... Birkaç aydır görmediği babası geldi aklına ve ona tek nasihati "özgürlüğün her şeydir, ezdirme kendini", beyin kıvrımlarından yüzüne vurdu...

Yaşamak istedi çocuk umarsızca yaşamak istedi... Ama umarsızlık tüm umarsız görüntüsüne rağmen ona bağışlanmamıştı yaradan tarafından... Çocuk acıları sevdi o akşam... Yanında gözlerini içine bakan bir sevdadan habersizdi... Çocuk müzikle, yaşamla, hayatla sevişiyordu...
Karadenizli çocuk anlatıyordu tüm dostlar dinliyorlardı... Çay eksik olmuyordu sofradan... Tıpkı arkası arkasına yakılan sigaralar gibi...

O gece sabahın ilk ışıklarına kadar içlerinde kaybetmedikleri güleç yüzlü çocuklarıyla konuştular... Deli çocuk o gece onu nefes almadan izleyen kızı hiç fark etmedi çünkü Karadenizli dostu hem anlatıyor hem ara ara gitarı eline alıp onu başka diyarlara götürüyordu...

Ertesi gün Karadenizli dostuyla olmanın huzuruyla uyandı çocuk... Telefonu onlarca kez aranmıştı... Hepte dün gece yanında oturan kızın arkadaşları tarafından... Son arayan arkadaşını aradı...

"Hayrola dedi ne iş hepiniz aramışsınız"

"Nerdesin sen ya dün geceden beni seni arıyoruz"

Karşı tarafın sesi titriyordu...

"Ne oldu" dedi çocuk

"Hemen ama hemen devlet hastanesine gel" diye bildi karşıdaki ses...


Çocuk anlamıştı kötü bir durum olduğunu... Saat kulesine yakın yurdundan koşarak çıktı... Koştu nefes nefese kalana dek koştu çocuk... Karşısına gelen insanlara çarpa çarpa... Kime gittiğini bilmediği bir yolda ilerliyordu... İçinden tüm küfürleri saydı çocuk...

Hastaneye vardığında tüm güleç yüzlü dostları ordaydı... Herkes gözyaşlarını kızıl bir nehir yapmışlardı... Telefon ettiği arkadaşı geldi "o öldü dedi, dün gece tam köşeyi dönerken bir araba onu kaldırımlara fırlatıp atmış dedi" sonra sustu... Ağladı...

Çocuk bütün gece yan yana oturduğu kızın artık olmadığı gerçeğine inanmamıştı... Bugün gidip onunla depremden etkilenmiş çocukların hayata bakışlarını değiştirmek için eğlenceli konuşmalar yapacaklardı... Kurum görevlileri onların matematik ve fizik anlattıklarını sanıyorlardı ama çocukla kız tüm yaralı çocuklara kendince bir ders programı uyguluyorlardı... Şiirli müzikli şarkılı bir hayatı yaşama ve zevk alma dersi veriyorlardı... Bugün de gideceklerdi... Ne diyecekti çocuklara...

Deli çocuk ağladı hem de avazı çıktığı kadar... Sonra neden diye inledi moloz yığınlarında kaybolmuş şehrin sokakları yıllar sonra bir daha aynı sesin çığlıları ile inledi...

Sonra ben gidiyorum dedi çocuk geleceğim dedi...

Yürümeye başladı... Kız dün gece cebine bak yarın bu konulardan konuşalım çocuklara dediği kağıdı çıkardı... Yaşlı gözleriyle okumaya başladı...
Belki yanlış yapıyorum ama sadece sana;

Bilmiyorsun ne hissettiğimi,

Belki farkında bile değilsin bakışlarımın...

Bizler dost iki yürektik ya;

Geçmişin izlerine inat geleceği inşa eden...

Sen bilmiyorsun ama ben bizli bir gelecek kurdum düşlerimde...

Ben sana bir el uzatıyorum şimdi...

Tutar mısın ellerimi...**
Esas şimdi daha acıydı ölüm... Şimdi daha acıydı yokluk... Gene aynı kentte acılara bulanmıştı çocuk... Aynı sokaklarda gene ağlıyordu... Haykırıyordu...

Çocuk hayatın çelmeleriyle yaşıyordu...

Ve bu çelmeler ki hep sevda sokağında atılıyordu...

Kazım Koyuncu Ben şarkısı sözleri...
Yalnızlığın cebinden çıkan notta "o kız" tarafından yazılan satırlar...

Not : Başak AĞDAŞ Objektifinden Mutlu Çocuklar...

alıntı

"Sen dua et, ben amin diyeyim, sonra belki çay da içeriz :D "