Huzursuz Yazı/Cem Dizdar

[CR7]

Huzursuz Yazı

İnsan istiyor ki, ferahlık veren, nefes açıcı şeyler yazalım Beşiktaş hakkında. Umutlu olsun, güleç olsun. Sonuçta çocukluktan Beşiktaşlıyız. Bilinir, bir hesabımız, bir beklentimiz de yok tuttuğumuz takımımızdan. İstediğimiz gönül ferahlığı, göğüs kabarıklığı. İktidar gibi, ikbal gibi alanlar bize zaten uzak... Ama olmuyor. Dinleyince üzülüyor, okuyunca üzülüyoruz. Ve sanıyorum ki sadece ben değilim üzülen. Epey de kalabalığız ne yazık ki...
Son örnek, Başkan Yıldırım Demirören'in Vatan Gazetesi'nde Sanem Altan'a söyledikleri. Altını çize çize okudum ve üzerine uzun uzadıya yazabilirim ya, bir kaç tanesiyle yetineyim şimdilik.
Atlayarak yazıyorum, diyor ki Demirören, Asbaşkan Levent Erdoğan için; "Gerek olmadığı halde konuşan tek yöneticimiz. Ama kendisi abimdir, büyük saygım var. Kendisi de hata yaptığını anlayacaktır sonunda, onu bekliyorum... Camia da her söylediğine inanmıyor. Ben de büyütmüyorum. Espri kaynağımız gibi oldu."
İnsanın bütün bu sözler üzerine "Böyle bir yönetim olur mu? diye sorası geliyor ama sanki bir kurumdan değil de "aile şirketi"nden bahsedilir gibi konuşunca Başkan, o zaman daha iyi anlıyorsunuz Beşiktaş'ta olan bitenleri..
Demirören, Zapotocny ve Sivok'un adam başı 4.5 milyon Euro'ya alındığını belirtirken kendini tutamıyor ve başlıyor; "Ben gittim, pazarlığı yaptım ve aldım. Futbolcular pahalıdır diyenin alnını karışlarım" diyor ve artık duymaktan gına geldiğim o üstü kapalı tehdidi bir kez daha savuruyor; "Herkes haddini bilsin."
Şimdi dikkat...
5 Ağustos'taki Sabah Gazetesi'nden okuyoruz... "Udinese (Zapatocyn'nin) bonservis bedeli olarak 2 milyon euro'da direniyordu. Beşiktaş ise en son 1 milyon 750 bin euro'ya kadar çıktı; ancak fazlasını vermedi. Öyle olmayınca da Hırvat oyunculara yöneldiler." Konuşan aynı zamanda Holosko'nun da menajeri olan Mithat Halis. Gordon alınmadan önceki durumu anlatan Halis, bununla da yetinmiyor devam ediyor; "Beşiktaş'ın Udinese'yle yaptığı görüşme ve yazışmalar bende ve kulüpte mevcut. İddialarımı kanıtlayabilirim."
Şimdi röportajın bir gün öncesine dönüyoruz.
Demirören, kulübe verdiği 40 milyon doları geri alacağını geri söylerken bunun 'çocuklarının parası olduğunu' belirtiyor ve niye yaptığını da şu sözlerle açıklıyor; "Beşiktaşlılık, başka bir şey değil. Biz Beşiktaş'ı daha güzel ortama taşımak için böyle şeyler yapıyoruz."
Demirören'in samimiyeti konusunda şüphe duymamızı gerektiren bir durum yok elbette. Ama sanırım bir işletmenin temel kurallarından biri şu olsa gerek; dükkan sürekli cepten yiyorsa o dükkan zaten iyi işletilemiyordur. O zaman da "Beşiktaş'ı güzel ortama taşımak" mümkün olmaz değil mi?
Levent Erdoğan örneğinde olduğu gibi Zapotocyn transferi de sanki bir 'aile şirketi' havasında yürütülmüş gibi durmuyor mu? Ayrıca bu vaka, insanın aklına Delgado transferini de getirmiyor mu?
İki transferde arada 'kayıp olduğu' iddia edilen para 4-5 milyon eoru'yu buluyorsa ve kulüp sürekli Başkan'a borçla ayakta duruyorsa, acaba kulübün bir 'aile şirketi'ne dönüşmesi bu borçlandırma stratejisine bağlı olmasın..
İnsan istiyor ki, ferahlık veren, nefes açıcı şeyler yazalım Beşiktaş hakkında. Umutlu olsun, güleç olsun. Sonuçta çocukluktan Beşiktaşlıyız

[NoPasaran]

 :)

Zaman geçtikte bizim Başkan düzelir dedik tecrübe dedik ama acemilik bu adamın ruhunda var.

Zapo ve Sivok konusunda bonservisleri konusunda kimin haklı olduğu lig başilayınca belli olack.Şimdi ne desek boş. Bir oyuncunun yer ve zaman konuşula göre fiyatı aratbilir azalabilir o konuda en iyi yanıtı futbol sahasında oyunayanlar verecek..

[Batuhan]

:)

Zaman geçtikte bizim Başkan düzelir dedik tecrübe dedik ama acemilik bu adamın ruhunda var.

Zapo ve Sivok konusunda bonservisleri konusunda kimin haklı olduğu lig başilayınca belli olack.Şimdi ne desek boş. Bir oyuncunun yer ve zaman konuşula göre fiyatı aratbilir azalabilir o konuda en iyi yanıtı futbol sahasında oyunayanlar verecek..

tercüme ediyim :D

:)

Zaman geçtikte bizim Başkan düzelir dedik tecrübe dedik ama acemilik bu adamın ruhunda var.

Zapo ve Sivok konusunda bonservisleri konusunda kimin haklı olduğu lig başlayınca belli olacak.Şimdi ne desek boş. Bir oyuncunun yer ve zaman koşuluna göre fiyatı artabilir azalabilir o konuda en iyi yanıtı futbol sahasında oynayanlar verecek..

[keskinli]

acemilik degilde cahillikmi var aceba diye düsünmeye basladim

[carlito1903]

acemilik degilde cahillikmi var aceba diye düsünmeye basladim

Bence de acemilik değil cahillik başkanın ki...

5 yaşındaki çocuk bile ondan daha iyi bilir BEŞİKTAŞLILIĞI...

[mdc]

4-5 senedir kulübün başında.

Başkan olduğunda hiç birşey bilmediğini düşünelim.
Bu kadar uzun süreçte en azından olumlu şeyler nasıl yapılır diye birşeyler kapması gerekiyor çevrelerindekinden,gördüklerinden.

İnatla,canla-başla olumsuzlukları üst üste giydiriyorsa ben burada beceriksizlik ararım.

Hatta daha da ileri gider kulübün değerlerini para uğruna bunlardan vazgeçiçekse,bende daha ileri gider kulübü kendi babasının çiftliğiymiş gibi, diktatörce kullandığını söylerim.

Başarı ve başarısızlık tabiki göreceli bir kavramdır.
Fakat bütün Beşiktaş camiası kulübün Galatasaray'ın çöküş dönemleri olduğuna işaret ediyorsa
nedendir bu Beşiktaş'ı sahipsiz bırakmam sevdaları ?

[NoPasaran]

Bunda bizlerinde suçu var biraz..

Bundan 3-4 sene önceydi sanırım. YANLIŞSAM Düzeltelim. 3 büyük klup başkanı "Klupler birliği" olayına karşı durdular.. Dediler burada yanlışlar var..

Ne olduysa bizim başkan ile özkan başkan birden tavır değiştirdiler ve fenerbahçeyi tek bıraktılar orada..

Şimdi burada bir "satış" durumu söz konusu..

O dönem forumlarımızda sırf Aziz Yıldırım yanlız kaldı diye başkana destek olmuştu Beşiktaşlıların tümü..

Şimdi bakıyorsun klupler birliği istediği yola geldi Azizenin hatta oranın başkanı bile oldu...

   

Del Bosque konusunda varsa arşivlerimiz incelensin. Beşiktaş forumları ve herkes Bosque gitsin dedi. O dönem ısrarla bu işi bilen arkadaşlarımız kadroyu o kurmadı olur bu kadar bekleyin dedi ama Beşiktaş taraftarının yine %80 e yakın kısmı gönderin şu şikoyu yazıyordu heryerde

Aynı şekilde Rıza..
   

Şimdi İbrahim Toraman konusu, kralkartal bu durumun biraz dışında kalıyor ama başka forumlarda herkes Toraman Affedilsin diyor. Muhtemelen affedilince ilk hafta sevinç gösterileri yapılacak İbrahim Toıramana..

   

Uzuyor gidiyor bu OLAYLAR. Daha çok sayabilirim Taraftarın düşüncelerindeki yanlışları..

Yönlendirici olmalıyız bazı konularda. Çek git demeyle olmuyor bence bazı şeyler. Sen ne verdin mesaj olarak başkanına ey Beşiktaş taraftarı..

Klupler birliği olayından sonra "Beşiktaş Başkanı sözünü yemez" deseydin vermezmiydin tarihi bir yanıt Başkanına..

Hocalarımız gidince veremezmiydik bir kaç cevap yönetimize..

Ne demek istediğimi aslında tam anlatamadım ama anlayın işte..

Herşey kötü gidince tepki verilmesin. İyiykende yanlışlar gözüksün.

Ancak;

Demirörenle bu işşin olmayacağını artık herkes gördü bunuda kabul etmek lazım. Taraftardan çok farklı düşüneceksin ki , başarı gelsin..

Süleyman Seba ve Serdar Bilgili'yi gönderen bizlere Allah'ın bir tokadı sanırım bu yaşananlar..

[carlito1903]

Gereken tepkinin verilmediği konusunda sana katılıyorum Volkan abi, yapılan yanlışlara karşı adam gibi tepki ver(e)medik...

Ama bunun da nedenlerini az çok biliyoruz, şimdiye kadar yanlış yapan başkanlara gereken tepkiyi veren bizler tarihimizin en kötü günlerini bize yaşatan adama karşı tek yumruk olup tepki veremedik...

Taraftar tepkisini geçtim, camiada muhalefet denen olgu kayboldu, bi kişi bile çıkıp bu böyle olmaz şu şöyle olmaz demiyor...

Bu gidişle 2010'da başkanlık seçiminde Y.Demirören'in karşısına kimse çıkmayacak diye korkuyorum...

[keskinli]

gönderilen hocalar konusunda cok haklisin volkan
tüm forumlar arsivlerini acsa gönderilen hocalarin gitmesinden taraftar fazlalik olarak hosnuttu
herkesin tuttugu bi hoca oldu ama cogunluk hep gitmelerinden yanaydi
biz taraftar olarak basinin yanlis yönlendirmesinde cabuk etkileniyoruz galiba

[Simurg]

koltuk sevdası var gerisi hava civa vazgeçemiyor işinide yapamıyor...

[ilhan mansız_melis]

acemilik degilde cahillikmi var aceba diye düsünmeye basladim

[Kralkartal21]

Demirören, Asbaşkan Levent Erdoğan için; "Gerek olmadığı halde konuşan tek yöneticimiz. Ama kendisi abimdir, büyük saygım var. Kendisi de hata yaptığını anlayacaktır sonunda, onu bekliyorum... Camia da her söylediğine inanmıyor. Ben de büyütmüyorum. Espri kaynağımız gibi oldu."

İşte bizim yönetim..

Ya yönetimdeki bir kişiye bunları söylüyorsan ve hala bu adam espri kaynağımız diye yönetimde tutuyorsanız yazıklar olsun be size.

Çocuk oyuncağımı lan bu..

Gereken tepki inşallah fazla geçikmeden verilir.

[naanreelburn]

tepkisimi kalmış 1 kişinin bile kendisini sevmediğini istenmediğini anlamaz mı insan adam boşluğunda şahsi ego tatmini asıl buna seyirci kalan idari ve yönetici sınıfı asılmalı