Ana Menü

Çarşı son nokta dergisine kapak oldu

Başlatan wolcan, Ocak 05, 2007, 19:22:23

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

MeLo

İnşallah bende burada bulabilirim dergiden :)
bJk'm hAyAt sEnsiN ! ...

Anarchy*

ıns bende bulabılrıım almaya gıdıomm!

Brestgerfich

Bugün YorumBlog'u ziyaret ettiniz mi?

xxdoggyxx

beyler okuyanlar icerigini birazcik yazsinda görelim gurbetciyiz merak ettik dimi carsiköln
18.03.2007

carsi52

ben aldım okudum çok güzel hep güzel şeyleri bahsetmişler.mesela febenin gesenin çarşıdan besteleri çaldığını felan filan.
Bölünür senin için uykular!

Delirdik

ne beykozda nede ümraniyede buLamadım varmı böyLe birşey ya :D
| җ  ģǿĸнªп  җ | Beşiktaş'ım oLey


* Şampiyon BEŞİKTAŞ.!

richee_4ever_jk


IL Capitano

okuyan birileri anlatsin lutfen..bi kiyak yapin..
isvecte benim bu dergiyi bulmam imkansiz...
Inadina Gülümse Hayata : Biz ATATÛRK Gencleriyiz !!!....

çArþý_ulan

görünce alcam nasılmış bakalım....bi grup en büyük olunca böle oluyo tabi!!!!

noumAyberk

1 hafta içinde bir konu açıp derginin içindeki herşeyi yazmayı planlıyorum merak etmeyin

CarsiGirL

ArKaDAşlAr SüPeR olMuŞ VaLLa ELLeRiNe SAğLIk EmEğİ gEceNleRİn HeMeN bUlmAm LaZIm orJiNaLdeN :ok  ;) :bjk2
aLaYıNa  GiDeR...

pascal24

Köylü Köylü FERİKÖY'lü.......

srdr

Ele geçirilemeyen taraftar grubu:ÇARŞI!   



Nokta dergisi zeka dolu eylemleri, birbirinden ilginç pankartları ve tarifsiz bir beraberliğin sergilendiği Beşiktaş'ın ünlü taraftar grubunu masaya yatırdı...

ALAZ KUSEYRİ - EKİN KARACA / NOKTA DERGİSİ

"Çarşı neye karşı? Zaten sloganında da var; kendine de karşı. Hiçbir zaman güçlünün yanında olmadık. Biz, haklı kimse onun koluna gireceğiz, dedik. Hayat felsefemiz de bu."
Beşiktaş'ın efsanevi amigosu Alen Markaryan'ın bu sözleri aslında Çarşı'nın neden sıradan bir taraftar topluluğu olmanın çok ötesine geçtiğini de anlatıyor.
Çarşı'nın özgünlüğüne geçmeden önce onu ortaya çıkaran tarihsel koşullara bir göz atalım. Böyle bir grubun başka bir kulüpte değil de Beşiktaş'ta ortaya çıkması tesadüf değil. Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin aksine bir semt takımı. Komşu evlerde oturan, aynı kızlara aşık olan, aynı okulun sıralarında yan yana oturan, aynı mahalle takımında top koşturan, aynı kavgalara giren gençlerin takımı Beşiktaş. Diğer "iki büyük" Galatasaray ve Fenerbahçe'de durum böyle değil. Galatasaray, stadı nedeniyle Mecidiyeköy'e, içinden çıktığı lise nedeniyle de Beyoğlu'na ait. Fakat bu, Galatasaraylılık aidiyeti için yeterli olmadı. Keza Kadıköylülerin çoğunluğu Fenerbahçe'yi desteklese de Kadıköy denildiğinde herkesin aklına Fenerbahçe Kulübü gelmez.

3. İnönü Savaşı

Beşiktaş'ın semt dayanışması, 1980'lerde Çarşı'nın çığ gibi büyüyüp gelişmesinin temelini oluşturdu. O yıllarda İstanbul'un üç büyüklerinin maçlarını İnönü Stadı'nda oynaması ve bu nedenle Fenerbahçe ile Galatasaray'ın Beşiktaş'ta bulunan stada hâkim olma çabasına karşı Beşiktaşlı gençler, birlikte büyümenin verdiği kardeşlik duygusuyla harekete geçtiler. İşte bu mücadele, İnönü Stadı'nı Beşiktaşlıların yaparken Çarşı'yı da ön plana çıkarttı. Önce bu mücadelenin tarihine bir göz atalım.
İnönü Stadı'nda takıma en yoğun desteğin verileceği yer olması ve mükemmel akustiği nedeniyle "üç büyüklerin" taraftarı özellikle kapalı tribünü ele geçirmek için kıyasıya bir mücadele içine girdiler. Kapalıyı kapma kavgası önce yumruk yumruğa başladı. Ardından çakıyla başlayan silahlanma sopa, döner bıçağı ve satırla devam etti. Kavgalar, 1986'da Çarşı'nın Fenerbahçe Dereağzı Tesisleri'ni basmasına kadar gitti.
Sonraki yıllarda Fenerbahçe'nin maçlarını Kadıköy Stadı'nda, Galatasaray'ın da Ali Sami Yen'de yapmaya başlamasına rağmen taraftar kavgaları sürüp gitti. Ta ki Beşiktaş taraftarı Oktay'ın 1992'deki ölümüne kadar...
Bu olayın sarsıcı etkisiyle 1993'te "beklenen barış" gerçekleşti. Üç tribünün önde gelenleri Beşiktaş Abbasağa Parkı'nda bir araya gelip Kuran'a el bastılar ve bir daha kavga edilmeyeceğine dair yemin ettiler. Bundan sonra organize kavga ve büyük şiddet olayları yaşanmadı.
Bu barış anlaşmasının ardından şiddet yoluyla üstünlük sağlama, yerini yaratıcılığa bıraktı. 1993 İstanbul tribünlerinde adeta bir milat oldu. Nasıl kavga edileceğini planlayarak harcanan zaman pankart ve tezahürat hazırlamaya ayrıldı.

Püf noktası: Yaratıcılık

İşte Çarşı'nın sadece Türkiye'de değil, dünyada da ün kazanmasında bu süreçte ortaya çıkan yaratıcılıklarının payı çok büyük. Amigo Alen, "Sabah afyonum patlamamışken telefonum çalıyor, karşımdaki bulduğu tezahüratı söylemeye başlıyor. Daha ne diyeyim?" diye anlatıyor durumu. Maç günleri stadın yakınındaki Şairler Parkı'nda ve Kazan Birahanesi'nin çevresinde buluşan taraftarlar güncel olaylardan yola çıkarak yeni tezahüratlar üzerinde tartışıyor ve buldukları tezahüratları topluca ezberliyor. Hafta içinde ise genellikle Kartal Kafe'de buluşuluyor. Bunlara bir de geçen yıl düzenlenen tezahürat yarışması eklendi. Tüm Beşiktaşlıları bu yarışmaya davet eden Çarşı, böylece marş hazinesini de geliştirmiş oldu.
Tüm bunları gerçekleştiren insan gücünü ise Köyiçi, Abbasağa ve Dikilitaş mahallelerinde konuşlanmış 300–350 kişiden oluşan bir ekip oluşturuyor. Alen, Ayhan, Deve Erol, Kabataş Hakan, Optik, Sarı Murat, Cem, Yılmaz Çarşı'nın önde gelen isimleri arasında yer alıyor.

Kafanın tavana değdiği yer

Bu ekip, İnönü Stadı'nda kendine has bir yere sahip. Kapalı tribünde odayı andıran ve en yukarıda bulunan bölüme taraftarlar arasında ''Kafanın Tavana Değdiği Yer,'' "Başın Arşa Erdiği Mekân'' deniyor. Tribün içinde en yukarıda olması nedeniyle tüm tribüne yukarıdan baktığı için ve burada bağıran insanların kafasının neredeyse kapalı tribünün tavanına değmesi nedeniyle böyle bir isim almış. Buradan maç izlenmez, sahanın yüzde ellisi görülür. Çok sıcaktır. Koltuk yoktur. Orada tribünü sırtlayan cefakâr taraftarlar bulunur. Yeni tezahüratlar oradan çıkar. 20 kişi bağırır ve önündekileri yönlendirir. Oda gibi olması da oradaki insanlara aralarında plan yapma, tartışma, detaylı şekilde konuşma imkânı verir. Rakip takımın taraftarına yönelik kontra tezahüratlar da "Kafanın Tavana Değdiği Yer"den çıkar.
Stattaki konumu, tezahüratlarındaki yaratıcılık nedeniyle başka kulüplerde Çarşı'yı taklit eden ya da etmeye çalışan taraftar grupları da az değil. Ne kadar gurur verici olsa da Çarşı'nın sürekli taklit edilmesi Beşiktaş taraftarını rahatsız ediyor. Burada da yine Çarşı'nın yaratıcılığı ön plandaydı. Avrupa Komisyonu Başkanı Manuel Barroso'nun Türkiye'yi ziyareti sırasında, kendilerinin olup, bir hafta geçmeden Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarı tarafından "çalınan" tezahüratlar nedeniyle AB uyum yasalarından biri olan Fikri Mülkiyet Kanunu çerçevesinde hazırlanan dosyayı kendisine vermek istediler. Ama güvenlik duvarını aşamadılar.
Çarşı tezahüratlarının aynen kullanılmasında iş öyle bir noktaya geldi ki 3 Aralık 2006'da Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan karşılaşmada iki rakip takımın taraftarları birbirlerini Beşiktaşlıların sloganlarıyla alt etmeye çalıştı. Çarşı'nın cevabı hazırdı: Taklitlerimizden Sakınınız!


--- 2 Şubat 2003'te oynanan Fenerbahçe – Beşiktaş maçı hangi zeka dolu eyleme sahne oldu?
--- Çarşının ünlü üyeleri kim?
--- Çarşı'nın unutmadığı Barcelona'lı kimdi?
--- Çarşı Ermeni sorununu nasıl çözdü?
--- Çarşı, Usame bin Ladin, Cübbel Ahmet Hoca ve Çevik Kuvvet için hangi 'mani'leri yazdı?
--- Çarşı'nın sözlüğünde 'TERSO olmak' ne demek?

Tüm bu soruların cevabı ve daha fazlası NOKTA dergisinde...

beşiktAŞK - since 1903

xxdoggyxx

18.03.2007

eRe

ılk sayfadakı yazı harıka.en yakın zamanda buraya da yazıcam.alanlar ılk once o yazıyı okumalarını tavsıye ederım
www.erdemeksi.com
www.facebook.com/erdemeksifotografcekimleri
www.instagram.com/erdem_eksi
www.istockphot[edit]om/erdemeksi