Sivok ve Zapo hakkında geniş bir analiz

[carlito1903]

Uzun süren pazarlıklar sonucu hem İtalyan kulübü Udinese hem de takımın iki Çek yıldızı olan Sivok ve Zapotocny ile anlaşan Beşiktaş'ın bu transferlerinin takıma ne kadar katkı sağlayacağı merak ediliyor. İşte Ajansspor.com farkıyla iki futbolcunun analizi..

Uzun vadeli olmak koşuluyla iki futbolcu için 7 milyon euro gibi yüksek bir bonservis bedeli ödeyecek olan Beşiktaş bu transferler için ciddi şekilde fedakarlık yapıyor.Bu bağlamda yönetimin iki Çek futbolcuya çok güvendiği ortada...

Geçtiğimiz sezon Bobo-Delgado-Tello-Ricardinho-Higuain beşlisi ile latin tabanlı olan hızlı ve tekniğe dayalı bir takım kurmayı planlayan Beşiktaş, Ricardinho ve Higuain'den (yetenekli bir futbolcu olmasına rağmen uyum sorununu aşamadı) performans bakımından beklediği verim alamayınca bu futbolcuları takımdan göndermişti. Lig-Şampiyonlar ligi-Türkiye kupası kulvarlarında mücadele eden takımın Tello, Bobo ve Delgado'ya fazla yüklenmesi, bu futbolcuların sistemde çok önemli rol oynaması neticesinde alternatiflerinin olmaması üzerine, sürekli oynamaları sonucu yorgun düşmeleri takımın tüm kulvarlarda ki yarışlardan kopmasına sebep olmuştu.
Daha sonra sezon ortasında Manisaspor'dan transfer edilen Holosko ve Gordon, Bobo-Delgado-Tello latin triyosunun arasına monte edilmişti. Şampiyonluk kaçsa da UEFA Kupası'na katılma hakkı kazanılması kulüp adına teselli olmuştu.Latin tabanlı ekipten tam randıman alınamaması ve Holosko transferinin takıma fayda sağlaması sonucu latin tabanlı takım planından vazgeçilmişti.Yönetim ve Ertuğrul Sağlam bu seneki planlarında rotasyon yaparak Holosko ve Gordon'dan sonra Sivok, Zapotocny, Seric gibi üç balkan tabanlı futbolcuyu takıma transfer ederek balkan tarzını benimsediklerini apaçık belli ettiler. Bu doğrultuda Balkan tabanlı futbolcuların Beşiktaş'ın bu seneki sisteminde önemli yapıtaşı olacağı kesin gibi gözüküyor.

Beşiktaş yönetimi, transferde Udinese kulübünü tercih ederek transferlerin tutmamasına tahammülü olmadığını belli ediyor. Bunun sebebi ise Udinese kulübünün transfer konusunda dünya çapında ün yaymış şöhretine bağlanabilir. 15 yıldan fazla süredir gerek tesisleşme, gerek altyapı ve belirli kıtalara gönderdiği futbolcu tarama ekiplerinde ki uzmanları sayesinde müthiş ivme kat etmiş bir kulüp Udinese...

Dünya futboluna hediye ettiği futbolcular referans alındığında transfer konusunda bir çok kulübün örnek alması gereken bir üne sahip, İtalya'da Inter ve Roma'dan sonra oyuncu tarama-tespit konusunda uzmanlaşmış en başarılı kulüplerden biri, hatta tespit ettiği futbolculardan elde ettiği gelirler bakımından en iyi kulüp değerlendirilmesine sokulabilir.
Bu konuda en çok ses getiren transferlerden biri 1995 yılında gerçekleşmişti. Fenerbahçe'den bu sezon ayrılan Arthur Zico'nun geçmişte Udinese'de futbol oynaması münasebeti ile kulüp onun birikimi ve önerilerini dikkate alıyordu. Zico'nun ısrarı, tavsiyeleri ve çabası sonucu Udinese Brezilyalı Marcio Amoroso'yu transfer etti. Amoroso Udinese'de attığı gollerle Seria A'da gol kralı oldu ve Parma'ya 18 milyon pound'a transfer olup kulübüne büyük maddi kazanç sağladı. Bu şekilde başka örnekler saymak gerekirse Udinese tıpkı Zapotocny-Sivok gibi paket transfer satışları çok yaptı.

Lazio'ya satılan Fiore-Giannichedda ve Cribari-Mauri ikilisi gibi, Milan'a satılan Bierhoff-Helveg ikilisi gibi ,Parma'ya satılan Appiah-Amoroso ikilisi gibi, Juventus'a satılan Zanchi-Bachini ikilisi gibi Beşiktaş'ın Udinese'yi tercih etmesinin sebebinin altında bu kulübün transferde az hata tam randıman fikriyatını uygulamayı çok iyi başarması yatıyor. Udinese Avrupa'da büyük kulüplere transfer olmak isteyen bir çok futbolcu için hep üst düzey sağlam bir basamak olmayı başardı. Udinese'nin futbol piyasasına son dönemde sunduğu ünlü yıldızlardan bir demet sunmak gerekirse bu denkleme; Amoroso, Appiah, Poggi, Kroldrup, Muzzi, Bierhoff, Fiore, Jankulovski, David Pizarro, Balbo, De Santchis, Muntari, Helveg, Jorgensen, I[kufur otomatik editlenmistir]uinta,Di Natale, Asamoah, Sensini ve Euro 2008'de İsviçre milli takımına onu kaptırdığımıza pişman olduğumuz Gökhan İnler bu listeye rahatça alınabilir.

Zaten Beşiktaş'ın son birkaç transfer sezonudur gerek Jorgensen gerekse Kroldrup olmak üzere sürekli Udinese tabanından çıkan futbolculara talip olması tesadüf değil. Beşiktaş'ın bu transfer politikası doğru yol olarak adlandırabilir. Özellikle Balkan ve Güney Amerika ülkeleri üzerinde müthiş uzmanlık ağırlığı olan Udinese'den alınan futbolcuların tutmaması zaten düşük bir ihtimal olarak biliniyor. Bununla beraber kulübün bu yıl transfer politikasında Güney Amerika'yı daha ağırlıklı kullanacak olması Zapotocny ve Sivok'un satışı için Beşiktaş'ın işini kolaylaştırdı.

Sivok ve Zapo ikilisini 2007 sezonu başında transfer eden Udinese iki futbolcuyu da bir sezon boyunca izledikten sonra transfer etmişti. İki futbolcunun da gerek Çek Cumhuriyeti 21 yaş altı milli takımı gerekse A milli takımında forma giymiş olmaları transferleri için onları seçilmiş kıldı.
Zapotocny uyum sorununu hızlı aştı ve formda olarak 20'den fazla maça ilk 11'de başladı.Bu süre zarfında Malesani gibi katı İtalyan defansını nasıl yapacağını iyi bilen bir hoca ile çalıştı. İyi bir markajcı olmasıyla beraber hava topları ve kanatlardan gelen hücumlara karşın çok başarılı bir kesici olarak göze çarptı.
Sivok ise genç yaşta olduğu için İtalya'ya uyum sağlamakta sıkıntı çekti ve Sparta Prag'a geri kiralandı. Sparta Prag geçmişte; Nedved, Petr Cech, Rosicky, Koller, Poborsky, Repka, Novotny ve Kovac gibi yıldız isimleri dünya futboluna hediye ettiği için Udinese kulübü ile transfer hususlarında işbirliği içinde olan bir kulüp, bir nevi pilot kulüp bile denilebilir. Prag'ın son hediyesi olan Sivok'ta bu bağlamda Udinese için önemliydi, fakat uyum sorununu yenememesi satılmasına vesile oldu. Prese dayalı bir stili olan ve top kapma ile beraber atak kesici özellikleri dikkat çeken bir oyuncu olan Sivok çok akıllıca bir transfer gibi görünüyor.

Her iki futbolcuyla da yapılmış uzun vadeli anlaşmalar çerçevesinde uyum sorunu yaşamaz ve bu dönemi çabuk atlattıkları taktirde mevkileri bakımından iki Çek futbolcunun da başarılı olacağı kuvvetle muhtemel olarak gözüküyor. Zapotocny'nin Beşiktaş'ın çok sıkıntı yaşadığı defans bölgesinde fayda sağlaması ihtimali oyuncunun kalitesi baz alındığında çok yüksek görünüyor. Sivok'ta takımın kilit isimlerinden biri olma yolunda yeteneklerini sahaya yansıtabilecek bir potansiyele sahip.

Siyah-beyazlı ekibin Tomas Zapotocny ile henüz resmi sözleşme imzalamamasının gerçek sebebi, menajere ödenecek komisyon... Menajeri ile sözleşmesi 1 Temmuz'da sona erecek olan Zapotocny'ye bu tarihten sonra imza attıracak olan Beşiktaş yönetimi, böylece menajere de yüklü bir miktar para ödemekten kurtulacak. Kısacası Beşiktaş, transferde mutlu sona ulaştığı ilk yabancı futbolcusu olan Tomas Zapotocny'ye resmi imzayı 1 Temmuz tarihinden sonra attıracak.


Haber Analiz: Koray Düşova / Ajansspor.com

[NoPasaran]

Çok güzel bir yazı..

Yazarını okumasam adeta birisi içimdekileri almış buraya koymuş diyeceğim ;D

Acaip güveniyorum nedense bu ikisine..

En azından gördüm ve Tanıyorum ..

Utandırmayın bizi

[gürol]

bende de garip bi güven var nedenini bilmediğim bi şekilde

[ilhan mansız_melis]

abi adamları aldık ama ikisi de milli takımda bir kere bile oynamadılar yaa ben de güveniyorum ama ...

[bahadıR]

çek milli takımında oynamak kolay değildir sanırım :)
sivok'a güvenim tam...

[carlito1903]

Yazının Udinesse ile ilgili bölümü çok yerinde tespitlerle dolu...

[onaT]

"İyi bir markajcı olmasıyla beraber hava topları ve kanatlardan gelen hücumlara karşın çok başarılı bir kesici olarak göze çarptı" zapo harbi böyleyse harika ya...

çok güzel yazı olmuş ayrıca.

sinan enginede herkesin bir teşekkür borcu var bence.

[maverick]

transferler nokta.. net.. beklemeden.. demek ki  güvenilen  isimler.. herkes gibi bende de gizli ve neden olduğunu bilmediğim bir güven var.. yaşları.. ülkeleri..  hatta simaları.. hayırlı olsun.. ama hala ısrarcıyım  topuz  şart