Ana Menü

Cengiz Aytmatov

Başlatan hepsiyAh, Mayıs 27, 2008, 20:10:05

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hepsiyAh

1928 Kırgızistan dogumlu olan Cengiz Aytmatov öykü ve romanlarını Rusça ve Kırgızca yazdı.Birçok dile çevirilen yapıtlarıyla dünyanın en çok okunan üç yazarından biri oldu.; yapıtlarında temiz aşkları,efsaneleri,masalları,içinde yaşadıgı rejimin acımasızlıgıyla
bütünleştirdi. "Gün Olur Asra Bedel" de geçmişi ve gelenekleri unutmama mesajını gelecege yönelik bir kurguyla anlattı. "Elveda Gülsarı" , "Zorlu Geçit", "Kassandra Damgası" şu anda yaşam mücadelesi veren (Mayıs 2008) ünlü yazarın yapıtarından sadece birkaçıdır.

delgado1008

benim gibi kalın kitaplardan sıkılanlara "Cengiz Han'a Küsen Bulut " la okuma alışkanlığı kazandırmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk Halkı'na Türk Milleti denir...

hepsiyAh

Bu sene öss de cıkar gibi geliyor .. Hayırlısı

Simurg

Toprak ana çok etkileyiciydi ya yeni bitirdim :(


1. ROMANIN KONUSU:İkinci Dünya Savaşı sırasında savaşta üç oğlunu,kocasını ve gelinini kaybedn bir kadının toprakla yaptığı söyleşiyi anlatıyor.

2. ROMANIN ÖZETİ:

     Tolunay genç bir köylü kızıdır ve Savankul'a aşık olur ve evlenirler.Tek idealleri vardır. O da kendi topraklarını sürebilecekleri kendilerine yetecek bir tarladır.

        Evliliğin ardından Tolunay üç erkek çocuk doğurur. Bu çocuklar zamanla büyürler ve bu sırada Savankul köye ilk traktörü getirir. Artık toprak daha kolay işlenmektedir. Çocuklar büyüdüklerinde en büyükleri olan Kasım babası gibi biçerdövercilik yapmaya başlar. Muslubeg çiftliğin komsomolunda sekreter olarak çalışyıordu. En küçükleri olan Caynak şehirde okuyor,öğretmen olmaya çalışıyordu.

       Kasım Aliman isminde güzel bir kızla evlenmişti. Hala traktörle çalışıyordu. Tolunay bu halinden çok mutluydu. Bundan ddaha mutlu olamayacağını düşünüyordu. Günler bu şekilde gecerken bir gün savaşın patlak verdiği haberi öğrenilir. Tüm köylerden orduya insanlar çağırılıyordur ve Kasım'da askere çağırılır. Onun ardından Savankul ve Muslubeg'de askere giderler. Evde sadece Tolunay,Aliman ve Caynak kalmıştır. Artık tüm köylüler cephedeki askerler için çalışıyorlardır.

       Savaş sürerken Caynak da evdekilerden habersiz askere gider. Savaşın sebep olduğu açlık ve sefalete köylüler zor dayanmaktadır. Birgün Savankul ve Kasım'ın cephede şehit oldukları haberi gelir. İki kadında bu haberle yıklırlar. Bir süre sonra Caynak'ın da savaşta kaybolduğu haberi gelir.Yeni hayatlarında artık birer dul kadındırlar. Tolunay gelini için üzülmektedir. Kocasını kaybeden Aliman kendisini çok yanlız hisseder. Bu arada köylerine bir çoban gelmiştirve Aliman'la bu çoban arasında bir ilişki yaşanır. Aliman hamile kalır.

       Herşeye rağmen Tolunay gelinine sahip çıkar. Aliman'ın karnını şişmesini görmemezlikten gelir. Aliman bu halinden çok utanmaktadır. Bir gece Aliman'ın yatağından kalktığını gören Tolunay Aliman'nın doğum yaptıpını görür. Doğumda zorlanan Aliman'I kasabaya  götürmeye çalışırken çocuk doğar ama Aliman ölür.

3.ROMANIN ANAFİKRİ:

İnsanlar dogaya ve toprağa sahip çıktıkça toprak onların rızkını verecektir.

4. ROMANDAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

TOLUNAY:Kitabın ana kahramanıdır. Gençliğinde çok güzel ve çalışkan bir kadınmış.

SAVANKUL:Kara bıyıklı esmer bir yiğit. Azimli ve çalışkan.

KASIM:Babasın benziyor. Karısını seven iyi bir evlat.

MUSLUBEG:Aabeyi gibi o da babasına benziyor. Müzikten hoşlanan bir insan.

CAYNAK:Daha çok annesine benzior.Kara gözleri var.

ALİMAN:Genç,esmer bir dağ kızı.

5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:

        Kitap okuyanı sıkmadan kolayca bitirilebilecek şekilde yazılmış. Kitabın anafikri ve geçen olaylar birer     

6. ROMANIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:

Cengiz Törekuloviç Aytmatov 12 Aralık 1928 tarihinde Kuzeybatı Kırgızistan'da Şeker adlı bir köyde doğdu.Babası Törekul Aytmatov at yetiştiricisiydi. Kırgızistan'a,dağlık yörelere Ekim devrimi daha yeni ulaşıyordu. Yazarın çocukluk yılları sistemin yeni yeni yerleşmeye başladığı yıllararastlar.Geçmişe bağlı yaşlı neslin yanında yeni düzene ayak uydurmuş genç kuşak da toplumdaki yerlerini alıyorlardı. Yazar kolhoz tarlalarında çalıştı.Çevresini,tabiatı,insanları o yıllarda tanımaya başladı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında bütün yetişkinler savaşta oldukları için gençlere çok iş düşüyordu. Henüz on beş yaşındayken köyü Sovyetinde sekreterlik yaptı,tarım makinalarının hesaplarını tuttu. Daha sonra Kazakistan'daki Cambul veterinerlik teknik okulunda okudu Ardından Frunze(bugünkü Bişgek tarım enstitüsünde okudu.Zooteknisyen olarak bütün ülkeyi ,Kazakistan'ı dolaştı. Aynı zamanda da bir gazeteci sıfatıyla çalışıyor,sürekli gözlem yapıyordu. Pek çok genç nesil mensubu gibi halkından uzaklaşmadı,insanına daha da yakınlaştı. Kırgız gazetelerindeki yazıları,redaksiyon servislerinde aldığı görevler ,muhabirlik faaliyetleri onu yavaş yavaş edebi dünyaya hazırlıyordu.Yazarın akıcı uslubu,kurgudaki başarısı bu ön araştırmalarıyla yakından ilgilidir.


BEŞİKTAŞK



Kahrolsun uyuyunca geçmeyen bazı şeyler..